“Şüphe yok ki, Allâhü Teâlâ Hazretleri zât-ı ulûhiyeti için hâlisâne bir halde yapılan ve kendisiyle rızâ-i ilâhîsi temennî olunan amelden başkasını kabûl buyurmaz.”
(Neseî, Câmiu’s-Sağîr)
İzâh: İnsan yapacağı ibâdetleri, mücâhedeleri bütün güzel niyet ile yapmalıdır. Bütün bunlar rızâ-i ilâhîye nâiliyet emeline mukârin olmalıdır. Yoksa gösteriş için yapılan, sırf dünyevî maksadlara müstenid bulunan amellerin hiçbir mânevî kıymeti yoktur.
[500 HADİSİ ŞERİF, ÖMER NASÛHİ BİLMEN, 82. Hadîs-i Şerîf, Sh;59]