(7) Fâtih’in Vakfiye Şartları Tam Tatbîk Edilmeden, Ayasofya Gene Zındanda Zincirlidir!
30 Ağustos 2020
“Dünyâ Kadınlar Günü” Denen Bâtıl, Haçlı Batı İfsâdı!
8 Mart 2021

E. MÜTERCİMLER, AKİT’İN MUHARREM’İ VE İMAM-HATİB MEKTEBLERİ!

 

Zıyâiyye BEKÇİSİ

 

Akit Tv’nin İmam-Hatibli kadrosu, Asker köklü ve Kamalist GEÇİM ustası Erol Mütercimler’e (8.9.20)de verib veriştirdi!

“İmam Hatib Mezunları cinsî sapık, sahtekâr ve ahlâksız!” demiş…

Sen misin bunları diyen!

Sâbık Binbaşının asıl derdi bu mektebler değil, bu mekteblerden onun dediği gibi ABUK-SABUK adamların çıkması da değil!. Asıl derdi, bu mekteblerin istedikleri hız ve kıvamda “Kamalist Dîninde” adam îmâl etmeyib, Telfikçi Karamanlis kafasında “Siyâsal İslâmcı” üretmesi… Ateist bir dîn (inanç sistemi) olan (Kamalizmanın) da irili ufaklı 20 kadar i’tikâdî ve amelî mezhebi ve hatta tarîkatı olduğu bir vâkıadır. Bunlar içinde Sâbık Binbaşının İmam-Hatiblere yakıştırdığı sıfatların en az yüz katı o sıfatlarda adam ve madamın, “Kamalizma Religionu içinde bulunduğu” hergün haber ajanslarına düşmektedir!. Dediğimiz gibi, Kamalistlerin cihânda en büyük düşmanı İSLÂMİYYET’dir. Her hâdiseyi vesîle edib çarpıtarak İslâm’a hücûm ve taarruza geçmeleri bundandır!. Aslında “Tarîkât Şeyhi, hocası, cübbelisi, müridi, tiridi ve bilmem nesi” kabilinden sahte, bel’am, münâfık, mürâî, Allâhsız ve lâ’netli, insî bir şeytan yüzkızartıcı bir halt yiyib, yakayı ele vermesin!. Onu, “İslâm’ı temsîl eden ileri bir müslümanmış” gibi 97 yıldır öyle bir yaygara ediyorlar ki, başda Türkiya olmak üzere bütün cihan İSLÂMİYYET’den iğrensin, tiksinsin, dîne azılı düşman olsun!. Bu kabil altın (!) bahaneler zuhûr etdikce veya bir takım süflî ve ahmak itleri bu kabil çukur ve tuzaklara düşürdükçe, kamalistler de İslâmiyyet’e “İkra’ bismi Rabbike” safsatası desin, “Gökden indiği vehmedilen dogmalar” gözüyle baksın, “Araboğlunun yâveleri, bunlara inanan budaladır” v.s. damgası vursunlar!
Mes’elenin özü ve esası budur!

HALBUKİ İMAM-HATİB MEKTEBLERİ DE, DİB GİBİ LAYIK SİSTEMİN İLKELERİNE GÖRE DÎNİ DEĞİŞTİRME (GÜNCELLEME=REVİZYON) TEZGÂHLARIDIR!

Akit Spikeri İmam-Hatibli Muharrem Coşkun, 10 kadar adam ve madamı ekranda teşhîr etdi! İş istiyen kadını tâciz eden CHP’li belediyeci, gene tâcizci HDP’li milletvekili, Kedicikli Adnan, 12 yaşında bir kızcağızı tâciz etdiği söylenen Sahte ve Cübbeli-Sakallı-Sarıklı Şeyh uydurması Fâtih Nurettin, Sakallı-cübbeli falan, Meşhur Fadime, Kâinât İmamı ve Pensil Kardinali Fetto, Dumanlı Kalkancı, Kamalist-Ateist Erol, Aczimendi Şeyhi Gündüz ve bilmem kimler…

Bunların hiçbiri İmam-Hatibli değilmiş! Asıl “sapık, sahtekâr ve ahlâksızlar bunlar”dır demelere getirdi! Böyle adamlar, “Zimam-HABİBLİ” yani öteki lise mezunu şeytanlardan çıkarmış!!!

Muharrem de İmam liseli, Ali İhsan da, pek çoğu da…

Akit, sistemin muhafazakâr dembokratı yani İmam-Hatiblisi kaynıyor!

Bunlar,“Dört dörtlük layıkım” diyen İmam-Hatiblilerin canhıraş ve gönüllü avukatarı!.. Veya “Sâhibinin Sesi” garîbân Anadolu çocukları!.  Bu delikanlılar gençler, helecanlılar, tecribeleri yok, Osmanlı’dan kalan hocaefendilerden hiç kimseyi tanımamış, onların meclislerine devam ederek üçparalık da olsa OSMANLI ulemâsının İslâm anlayışını hiç duymamış, sâdece rejimin dayatdığı din anlayışı içinde yuvarlanmış; ve bu anlayışı “İslâmiyet” zannederek içlerine çekmişler!. Halbuki bütün (devirimler) Türkiya’daki 15 asırlık DÎN TELÂKKÎSİNİ yıkmak ve yerine “Protestan Dîn Anlayışını” oturtmak içün yapılmışdır. İsbatı mı?. “Ebedî Şef’in” hedefi, buyrun: 

“Hocaları toptan kaldırmadıkça hiçbir iş yapamayız. Bugünkü kudret ve prestijimizle bugün bu inkilabı yapmazsak, başka hiçbir zaman yapamayız.” (Kaynak: Kazım Karabekir, Paşaların Kavgası; Emre Yayınları, Aralık 1991, s 165.)

Sistem, İslâm da’vâ etmenin yerine “İmam-Hatib Mektebli olmanın taassubunu” da oturtarak, bunu, da’vâ hâline getirdi…

1963’lerden sonra da, Karamanlis mezhebi eliyle, onlara, her birinin bir İmâm-ı A’zam seviyesinde “müctehid” olabilecekleri şırınga edildi; ve böylece, kendilerinin en mükemmel müslüman sınıfı, kendileri dışındaki Osmanlı terbiyesinde yetişmiş olanların ise ikinci sınıf müslüman oldukları zehri ve bölücülüğü, yudum yudum hissetdirmeden gençlere içirildi…

Zaten Mason Celal Bayar da:

 “Biz Batılılara Lozan’da söz verdik, Türkiya’dan İslâmiyyet’i belli bir zaman içinde kaldıracağız. Biz bu işi de, mihrabdan hâlledeceğiz” demedi mi?

Osmanlı ulemâsını birçok iftirâlarla tenkîl edib ortadan kaldırınca, onların yerine kendi kafalarında bir ruhbân sınıfı oturtub, İslâmiyyet’i LUTER usûliyle “Protestanlaştırmak üzere” Rıfat Börekçi gibilerin eline verdiler… Böylece, AKP devri DİB’iş sâbık Başkanı Pr0f. Bardakoğlu Ali’nin:

 “Biz revizyonistiz. Artık biz, dîni ve dindarlığı, geçmiş dönemlerin kitabları ve formatları ile değil, dünyaya bakarak inşâ’ edecek ve çizeceğiz!”

Diyerek i’tirâf etdiği  apaçık ortada değil mi?. Böylece, revizyondan geçirdikleri Allâh’ın dîninden, yeni ve beşerîleşmiş bir dîni peydahlamış olmadılar mı?! 1946’dan i’tibâren bu din, layık cumbokrasinin resmî dîni olarak, açdıkları ilâhiyat fakülte ve İ.Hatib mektebleriyle ve cebren, millete şırınga edildi… Hem de Anayasalara, İslâmiyyet hâric, İslâmiyyet’den çıkartılan bugünki dine ve sâir bütün dinlere “Din ve vicdan hürriyeti” yâveleri, ballandıra ballandırıla ve darbeciler tarafından bile yazıla yazıla! Bu plân ve taktikaları gören müslümanlar da, şucu bucu gibi isimler ile anılmaya mahkûm edilerek, sistemin psikolojik harb oyunları ile yok edilmiye çalışıldı… İşte bugünki yaygara düğmesine basmanın sebeb-i hikmeti de budur!

Neticede, İngiliz ve hempâlarının Lozan planları mu’cebince, 15 asırlık İslâmiyet “geleneksel din”, açılan fakülte ve mekteblerde, Batı felsefesi olan layık cumbokrasi mu’cebince îcâd edilen din ise, “BİLİMSEL, delîle dayanan ve hurâfelerden arınmış, hoşgörülü, Karamanlis’in Âl-i İmrân 64. âyete “diyalog âyeti” iftirâsı yamadığı, telfikçi, mezhebler üstü, Karamanlis’e göre Âl-i İmrân 159. âyete göre “Kur’an’ın demokratik tarafını” aksetdirici, hırıstiyanlık ve yehûdiyyeti de HAKK din kabul edici, bütün insanlara müslümanlığa girin demeyici bir din” olarak, bu gözboyama ve yalanlarla millete yutdurulmuşdur… 

Hulâsa, “Geleneksel Dîn” diyerek aşağıladıkları İslâmiyyet ile, kendilerinin uydurdukları ve adını da “İslâm” diye yutdurdukları “Kula Tapış Dîni” arasında, görüldüğü gibi nâmütenâhî fark vardır… Hâlâ da “Güncelleme” diyerek; ve “14-15 asır evvelki hükümleri kalkıb bugün uygulayamazsın, böyle şey olmaz” cebri ve cerbezesi altında, bu din îcâdı faaliyyetler bütün hızıyla bugün de aynen devâm etmektedir!

Görüldüğü gibi hedef, İslâmiyyet’i ortadan kaldırmanın yolu, adı geçen sun’î dîni, devlet gücünü kullanarak İslâmiyyet’e devamlı taarruz hâlinde besleyib yaşatmak; ve böylece de, 15 asırlık dîni tamâmen ortadan kaldırmakdır… Lozan rûhunun temsilcisi iç ve dış şeytanlar, bunu, paralel bir taarruz kolu olarak Fettoşizma ile, hatta cübbeli-sarıklı ham softa kaba yobazlara kadar nice bel’amlarla da ruznâmede tutmuş ve tutmaktadır!.

Apaçık ortadadır ki, yepyeni bir dîn îmâlâtı karşısında bulunulmaktadır!… 15 asırlık Allâh ve Rasûlünün DÎNİNİ ilâhî olmakdan çıkarıb beşerîleştirdiler!. 171 kişiyi işkence ile öldüren, 15 yaşındaki çocuğu idam içün yaşını 18 yaparak asan Atatürkçü Evren’in uydurması bugünki Anayasaları, “Anayasanın Laiklik ilkesi doğruldusunda yürütülecek bir DİN” emrediyor… “DİB’iş’in 633 sayılı kânûnu” da, İslâmiyyet’in beşerî münâsebetlerle devlete taallûk eden bütün kânûn ve nizamlarını “GEÇMEZ” i’lân edib unutdurmak içün, bu bahislerin DİB tarafından kürsülerde anlatılmasını iptâl ediyor…

İşte İmam-Hatibler bu çerçevede bir din anlayışının hızmetlileridir! Bunu Akit’çiler ve onların Muharrem Coşkunu göremiyor mu, görmek işine mi gelmiyor!. Görürlerse, canları pahasına destekledikleri lâik cumbokratik Parti ile, onun politikacıları iflâs eder müstakbel seçimlerde “nal toplarlar” diye mi ödleri kopuyor?.

İMAM-HATİBLİ TAASSUBU, İSLÂM’IN YERİNE GEÇEN RESMÎ BİR BÖLÜCÜLÜKLE YÜRÜTÜLMEDE!

Bu “mektebli” kör taassubu, İslâm’ı müdafaanın bin kat önüne çıkarılınca, işte “Din Kardeşliği” denilen şeyin çürütülüşü de, böylece Batı ile işbirlikçilerinin istediği kıvama doğru yürütülmüş olmaktadır: Bölüb parçalama!..

Biribirinin dişlilerini kütür kütür kırmak üzere ters dönen iki çark… Lozan’da atılan temel bu!

Adama sorarlar Maharrem, delikanlım:

–İst Sözleşmesini imzalayanlar, İmam-Hatibli değil de ZİMAM HATİBLİ mi, bunlar nereli???

–LGBT’lileri azdıranlar?

–Fettoşâ “Ne istediniz de vermedik” diyenler Hatib İmamlı değil de, Hatib Zimamlı (Yularlı) ve uyarlı mı?

“–Ben ve arkadaşlarım, dine dayalı devlet sistemine KESİNLİKLE karşıyız” diyenler, evet (kesinlikle) KARŞI OLANLAR, İmam Hatibli değil mi evlâd?. Bu “Dine dayalı olmak, yani Allâh’a dayanmak”, cihanın ne kötü bir felâketiymiş ki, ondan bu kadar çok, her felâket ve helâketden daha çok, bin kat korkulmakda, kaçılmakdadır… Müslümanın  tüylerini de “KESİNLİKLE” diken diken edecek bir hâl!. Üstelik bir de bu iş, “Müslümanım” dedirtilerek, hem de “SÜNNÎ DEĞİLİM”in kucağında dedirtilerek yürütülüyor!..

İmam-Hatibli veya Zimam-Hatibli, her nereli ise, bunca lâf ve fiillerin sâhibleri nereli Evlât?. Ateist  ve mü.tezel bir kamalist “İmam lisesi mezunları cinsî sapık, sahtekâr ve ahlâksız” dedi diye delilenirken, acebâ şu yazdığımız hususlar, hakîkatın tâ kendisi değil mi?. Yoksa biz de asker artığı bir herif gibi “Şucu-bucu merdudlardan mıyız?”  Bâbıâlî kulesinden, elinde kalemiyle 55 yıldır Türkiya ve dünyâyı tarassut eden biz de mi “Gelenekçi Müslümanlar” sınıfının i’rabda yeri olmıyanlarındanız?!. A. İlâhiyatının 4 yıl, içini ve dışını, hatta ciğer filimlerine kadar her tarafını da görmüş olarak!.. 

–Fettoş “sapığı ve haşhâşîsine” Abantlarda, Zaman (Saman) Gazetesinde, Gazeteciler ve Yazarlar Derneğinde başköşelere oturarak, oralardan “DANIŞMANLIK ve akıl hocalığı” yapan Karamanlis, İmam-Hatibli’nin hası ve başı değil mi?. Bugünki AKP iktidârının “Türkiya FAHRÎ ŞEYHÜLİSLÂM’ı ve akıl hocası” kim??? Fettoş’un “Hoşgörü Diyalog” tuzağı ve çukuru uğruna Âl-i İmrân Sûresinin 64. Âyetine “Diyalog âyeti” adını takacak kadar “SAPITAN VE SAHTELEŞEN”, sonra da bugün dört ayağı üstüne düşerek köşesinden zehir akıtmıya devam eden müctehid taslağı kim???..

Bu hangi mektebli?. Ve hangi mekteblilerin PÎR-İ ŞEYTÂNÎSİ??? Haltettiniyye mezhebi “MÜCTEHİDLERİ..” kimler?. 

Bunlar, İmam Lisesi mezunu değil mi?. Hakîkatda, ateist asker artığının lâfları mı cici beylere (Hakâret), yoksa, ONA NİSBETLE Allâh’ın Dînini içden bozmak mı  SONSUZ KAT daha “SAPIKLIK, SAHTEKÂRLIK ve daha HAKÂRET!?..”

ÜSTELİK, Zimam Liselilerin DEĞİL DE, imam liselilerin Pîri olarak,  Truva atı olarak içeriden “Müctehid” havaları sıkarak!

OSMANLIDAKİ İSLÂM’IN YERİNE, CUMHURİYET’İN GETİRDİĞİ İSLÂM OLMIYAN “İSLÂM!”

–Türkiya’dan Osmanlı ulemasının DÎN ANLAYIŞINI ve 15 asırlık Müslümanlığın kökünü kazımak istiyen Karamanlis, zehrini Süleymanlı veya başka Müslüman cemaat Kurslarında neye dökemedi? Ve İmam-Hatiblerde, 13-14 asırlık ve üzerinde ümmetin ittifak etdiği MÜCTEHİD İMAMLAR İ’TİBARSIZLAŞTIRILIB, “Ben müctehidim” diyen azılı İslâm düşmanı sahteler neden heykelleştirilmenin peşinde?.. Toprak altındaki miyarlarca Müslüman aslımızdan milleti koparan kamalist bölücülük, bu sahte müctehidler eliyle neden “Müslümanlık” adı ve maskesi altında tahkîm ediliyor?!.

Kamalist sistemin taktikalarını politik menfaatlar uğruna böyle saf saf yerseniz, zehirlenir ve zehirlersiniz!

Duyuyor musunuz Muharrem ve aynı kafadarlar, aynı rejim kurbanları!

Ahmed Hakan’ın tv programında “Evet, Ben Müctehidim” diyen bu adamlarla hangi din (!) inşâ’ ediliyor; ve Allâh’ın DÎNİ hangi arkadan ve içden hançerlemelerle yok edilmekde?..

Bu temelsiz ve fakat ahmakça ve dolaylı yollarla yaşatdığınız  “SAHTE, SAPIK ve AHLÂKSIZ” ideoloji, bir fırtınada, sizi de altına alıb pestilinizi çıkarmayacak mı sanıyorsunuz?. 15 asırlık Allâh binâsı, “Gelenek derekesinde gösterilir, artık işe yaramaz bir din seviyesine” çekilerek yaftalanır; ve onun mutlak hakk oluşu sûret-i hakkdan görünme iblisliği ile örtülür ve onun muhkem ve mukaddes mi mukaddes yapısı, neseb-i gayr-i sahihlere hass uslûb ve usûllerle tahrîb edilir ve i’tibarsızlaştırılırsa..

Ey ehâli, bunu anlatabilecek bir kelime var mıdır?.

Asıl bunları görün!. Mütercimlerin, ateist ve beşparalık müneccimlerin iki-üç kelimesi ile iki-üç kere ayağa kalkıb hop oturub hop kalkacaksanız, eğer ecdâddan kalan on asırlık akıl ve îmândan eser taşıyorsanız, bu dediklerimizi görüb biniki kere zıplamalı, saçınızı başınızı yolmalısınız!

Bazı ana ve kalbî noktalarınız dumura mı uğradı?

Çok hafif kalıyorsunuz, tüy gibi!

55 yıllık muharrirliğimizle ve A.İlâhiyyât’ının içini de 4 sene, bütün şirk hücrelerine kadar görmüş ve iliklerine kadar titremiş olan bize ve gerçek Müslümanlara, zavallı halka olduğu gibi o basit, boş ve zehirli yâveleri yalatamazsınız!. Haçlı Batı’dan kopya bâtıl ve şeytânî Politika, bugün yalatdığı ayaklarının, birgün yerden kesildiğini görünce, nice yalama ve yalakalarını ortada bırakır! Ve târihde bunun misâlleri pek çokdur!

x–İmam Hatiblilere “Cinsî sapık, sahtekâr ve ahlâksız” diyen Kamalist ateislere, imam-hatibli oluşunuzu görmenin binde biri kadar, sayıb dökdüğümüz hakikatları de görüb TAKDÎR edecek îmânınız varsa, asıl o zaman verib veriştirin!. Allâh düşmanlarına “BUĞZ ve adâvetiniz” işte o zaman hedefine tam vâsıl olur, HESÂB GÜNÜ de asıl sizi kurtaracak olan, budur evlâd!

–İmam Hatiblere hâkîm kılınan KARAMANLİS zihniyetinin, ne olduğunu göremediğiniz müddetçe, akıntıya karşı kürek çeker ve yorulur, kollarınız yanınıza düşünce de, gözleriniz açık gidersiniz!
Asıl, “Aslınızı size inkâr etdirmek” istiyenleri görün!

Mütercimler’in derdi, ne sistemin uydurma dini içün açılan “İmam- Hatiblerdir”; ne de DİB’iş başındaki sarıklı politikacılar!
O kamalist ateistlerin 97 yıllık azılı derdi, “İmam-HATİBLER” üzerinden ALLÂH AZZE’NİN Mukaddes ve Muazzez dînidir!. Dinazorların İslâm’ı cebheden toslıyarak kaldırmak istiyen şefokratları ile, bugünün “Müslümanım” diyerek İslâm’ı ortadan kaldırmak istiyen “Güncellemeci, mezhebsiz, müctehid taslağı, Efgânîci, Abduhçu ve Reşid Rızacı revizyonistlerini” ayırdedemezseniz, siz de daha çoook “Aldatıldık” feryadları çekersiniz!

Siz, hedef saptıranların tecribesiz kurbânlarısınız!

O ateistler, sadece İmam-Hatibler ve DİB’iş üzerinden vurma imkânına düşdüler! Ammâ 97 yıldır “İslam’ı GÜNCELLEME” peşindeki zihniyetin tezgâh formülü olan İmam Hatibler, “UZUN VA’DEDE İSLÂM’I TOPDAN YIKMANIN” âleti olarak, birilerinin, bazı politikacıların ve Haltettiniyye mezhebinin güdümünde değil mi?

İmam-Hatibleri “KURTARABİLMEK, HİÇ AKLINIZIN KÖŞESİNDEN BİLE GEÇİYOR MU?.”  Yoksa peşin peşin, kendinizi “Kurtuluş Nesli Görmenin” dumanaltı mısınız?.

Haltettiniyye Dinini “İSLAM” zanneden ve bunun içün de kuduran Müter..mler gibi ateist Kamalistler, sadece Haltettiniyye Dînine ve onun TÜRKİYA’daki kamalist güdümündeki AKP İKTİDARINA değil, tepeden tırnağa bütün dinlere karşıdır!.

Onların ateist tapınağı, mozoleleri, animist âyinleri bile vardır!. Ve cumbokratik iktidâr olamamanın menapozuyla kıvranıyorlar!

Onlar, dünyanın hiçbir yerinde görülmiyen, bu cins ve nev’-i şahsına münhasır, en azılı ve bilhassa da İslâm’a karşı, İngiliz genleri taşıyan ateistlerdir!

Aslınıza dönün, fikrinizi işletin, aklınızı politika dalâletleri ve izâfîliklerinden sıyırın ve asıl perde arkasını artık çok iyi görün!

Bu politika ne yerli ve ne de millîdir!

İngilizin, Lozan’da çakdığı 97 yıllık çatallı bir kazıkdır!

Politikacılar, kendilerine taptırmak ve böylece peşlerinden sürüklemek içün, dün başka, bugün başka, yarın daha başka olmanın fıtratından aslâ uzak duramazlar!.

Sana, senin zannındaki gibi görünmenin ustası ve sihirbazı olanlar, bu gayr-i Rahmânî politika mecbûriyyetini aslâ bırakamaz!. Çünki onların vücûd hikmeti bu sistemdir!..

Onlar, devamlı, istikbâlde olacak ve yapılacakmış havası basmayı, en büyük taktika olarak yedirmenin ve halkı peşlerinde sürüklemenin süper-poker mütehassıslarıdır!. Oturdukları eğer üzerinden, SOPA-HAVUÇ formülüyle dâimâ koşturur ve “istikbâle” böyle sevkederler!. Bugünki KAVGA, İslâmiyyet’i cebheden taarruzla imhâ etmek istiyen Jakoben ve şefokrat dinazorlarla, Müslümanlığı uzun va’dede içden omurgasını değiştirme peşindeki “REVİZYONİST ve deformistler” arasındaki usûl ve üslûb farkından ibâretdir!. Bu farklılık onları karşı karşıya getiriyor, dinazorlar “Neslimiz güme gidiyor, elimizi çabuk tutub Kamalizma hâric bütün dinlerin kökünü kazımalıyız”  derken; ötekiler, “Acele işe şeytan karışır, âheste çek kürekleri mehtâb uyanmasın veya bulandırma denizi, uyandırma kerizi” formülüyle “müslümanız” ilâhi ve marşları okuyarak yürümekde…

97 sene, kimlere ümmid bağlamadı, bağlatılmadı bu garîbân halk!. Hâlâ ibret alınmıyacaksa, “müstahıklar” denir!

İslâmî akıl, meğer ne büyük ni’metmiş!

Aldanmıyan ve aldatmıyan akıl!. Ebede bakan akıl!

Yarın GEÇ KALMIŞ olacaksınız!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir