Müteferrik
2 Şubat 2013
(1) Eygi’nin, Koltuklar Gibi Görünerek Üstâd’ın Gıybetini Yapması…
14 Mart 2013

Papa denen haçlıbaşının istifâsına giydirilen sebeblerin hiçbiri, asıl sebeb olamaz; ve  bütün bunlar, hakîki sebebi setre yarayan ıvır zıvır ve dedikodulardır...

PAPALIK VE DÜNYÂ SİYÂSETİ FIRILDAKLARI!

Mehemmed SAFFET

 

 

Papa denen haçlıbaşının istifâsına giydirilen sebeblerin hiçbiri, asıl sebeb olamaz; ve  bütün bunlar, hakîki sebebi setre yarayan ıvır zıvır ve dedikodulardır…

Asıl sebeb, dünyâ çapındaki köşe taşlarına, global projeler istikâmetinde yer değiştirtme fırıldakları!

Her halt, piramidin tepesindeki (tek gözün) gördüğü istikâmet ne ise, dünyânın, o tarafa doğru dümen kırmasından ibâret…

CİA’nın başı da, papa ile beraber neye değişdi?.. ABD istihbârâtı karışık ve iç çekişme yaşıyor…

 Gidiş, sıkı diyalogculardan ve ılımlılardan bir başkana doğru!.

 Acemistanlı şii mollası, “nükleer” tehdidleri savurmaya başlıyalıberi ve sertleşdikçe, haçlı ve yahudilerin yüreği veya bir yerleri, üçbuçuk atmaya da başlamış olabilir!

Yeni gelecek papa da, ağleb-i ihtimâl, dünyâ hamurunu (üç dini), hocasıyla iyi yoğuracak “ılımlı ve diyalogcu!” birisi olacakdır…

 Hükûmet-i Tayyibe “Şangay” demeye neden başladı?. O Şangay derken, ötekiler “şinanay!” diyemezdi herhalde!. Hangi kainat terörüne çâre bulacaklarsa!!! Allah’a karşı terörün adı bile geçmiyor!. Merhûm Üstad’ın ta’biriyle “ölü yüzü pudralama!” hesablarıyla insanlık uyutuluyor…

Suriye çıbanı kangren olmaya doğru gidiyor, ortada bistürisi elinde hiçbir cerrah yok!. Meydan, tabib kılıklı gangasterlerle dolu…Mısır ve Tunus, haçlı-yahudi plan ve parmaklarına tam bağlanamadı; dış gâvurlar peklik ve sıkıntıda!

Moskof siyâseti Putin ve Pavlov denen paça suratın elinde bir iniyor bir çıkıyor, ne (b….k) olduğu belli değil; ve islâmî kitablara (hadislere kadar) yasaklar getirerek, İslâm Âlemine abanın altından sopa göstermenin peşinde!. Yarın da Kur’an-ı Kerîme YASAK getirirlerse şaşılmamalı!. Moskof bu… Karşısında, değil bir ŞÂMİL Merhûm gibi allâme-i cihân bir zülcenâheyn kumandan, O’nun binde biri kadar bir er kişi nâmevcûd!. Musallâ taşları “haaaaatun kişi niyyetine!” deyû inim inim inliyor da duyan beş çift kulak yok!!!

Şimâlî Kore, 5 şiddetinde sallayan nükleer denemeleriyle ateşle oynamada… Çin, Japon ve bilmem nere, gergin bir bekleyiş ve homurdanış içinde ve fıtık!

AB denen haçlı fitnesi, çatlaklarla, yürür yürümez arası ve mefluc!. İngiliz siyâseti meşhurdur, gene bir iblisliğin peşinde!

Dünya plan ve projeleri, dâimâ, İngiliz localarının bağlı olduğu o (piramitin tek gözü) önünde zapta geçer; yahudi bunu tasdîk eder ve Sam Amca da tatbikatını yürütür… Triumvira’nın kanunları böyledir… Sığ politikacı yavşakları, dünyanın her yerinde bu ana ve esas noktayı göremediği gibi, gören üç beşi de, sesini çıkaramaz!. Yoksa, kıçına tekmeyi yer veya bir kazada müteveffâ olur!

Ankara, Lozan ile kazığa çakıldığından kıpırdayamaz; dönmek isterse, urgan dolanır ve kısalır, kısaldıkça da çenesine kadar hareketi elinden gider!!!. Onun içün alt yapıya devam, yol ve köprüye, üslerle patriotlara arazî düzlemeye ve bir de, “durmak yoook, yola devâm!” borusunu öttürmeye koşuşturma!

Ha bir de, sarıklı politikacı GÖRMEZ kişinin nezâretinde, “mezheb algısını kırmaya!” diyerek, yepyeni oyunlarla oyalama seansları… Ikınmalar ve sıkınmalar… “Mezhebsizlik dinsizliğin köprüsüdür!” buyuran Şeyh Zâhid-i Kevserî Merhûma binlerce duâ ve minnet… 15 asırlık ecdâdımızı, “aslını inkâr edenlere!” rağmen canımızdan çok seveceğiz ve tek başımıza da kalsak yollarından asla ayrılmayacağız… Ehl-i Sünnet mezheblerine dil ve balyoz gösteren kim olursa olsun, topuna da lâ’net ve iki cihanda hasâret ve ateş!

Bir de, nevzuhurlara göre mezhebi genişletebildiğin kadar genişlet ki, içine her şey, her nesne, her cinsiyet, her din, her ırk, her sülâle, her sokak, her ev, her evin geneli ve özeli, her mahalle, her şey ve mey, her ideoloji ve doktrin, her teslis, her telbis, herşeyin her türlüsü, her iblislik girsin ve iyice karışıb halt olsun!. Netîcesinde de, geçmişi olmayan yepyeni bir nevzat, bir veled, ne bileyim şeyini şey etdiğimin şeyi gibi bir veled-i zı.â!

Dünya yuvarlağının vaz’iyyet-i iblisânesinden bahis açmışdık, devam edelim:

BOP eş başkanlığı kör topal ayak sürümede!. Ortadoğu adını takdıkları Osmanlı toprakları ise, üzerindeki hâin duruşlulara, her an mezâr ve kubur olma istidâdında!. Suud denen vehhâbî akâid-i bâtılasındaki lüpçüler, kendi saltanatları içün, Mukaddes Kâbe’yi bile haritadan silebilecek kadar “zina-bina!” vezin ve irtifâıyla, nemrut gibi merdivenler yaptırarak göklere çıkmanın üçkağıtçılığında!. Çok yüksekden düşen, nasıl bin parça olur ve kafasını tokmaklatır, bekleyelim, ömrü olan görür!

Fransız, aç kalma korkusuyla üçbuçuk atışlar poligonunda yalınız kaldı; ve Afrika’dan, o binbir derd içinde kıvranan siyah adamcıklardan kan emme planlarına ve kâtilliğine soyundu!. Osmanlının 2. Mahmud’u zamanında vehhabîleri palazlayan ve Kütahya’ya kadar yürüten İngiliz, şimdi Afrikalarda Lâtinlerle vehhabileri papıştırıyor ve karıştırdıkça karıştırıyor!. Piramidin tepesindeki tek göz, öyle görmek istiyor!

ABD, dünyâ çapında kan kaybetdi; ve (üçbuçuk atışlı sıfır rh negatif puşlaştırma kan grubu) kanı bulunamadığından, OBAMA’nın siyah sülâlesine, belden eğilme seansları denenmede!

Batıl Batı’nın, dünya ile berâber, orası beşbuçuk atmasın da ne halt etsin!. Yakında, poligonlarda 7,5 atışlı manevralar başlıyacak gibi görünüyor!

Netice ve çâreleri:

“İbrahimi!” dinler masal ve uyutmasıyla, Müslüman, Haçlı ve Yahudi dünyâsını DOĞUYA karşı bir cebhe hâline getirmek ve toparlamak içün; onları, din, dil, ırk, mezheb ve cinsiyet farkı gözetmeden halvet etdirib, hepsine, gayı guyu ve lezbiyenleriyle, topdan, papaz ve “hoşgörü-diyalog!” nikâhı kıymak…

İşte tek çareleri…

Bunun içün de, ver elini, “Diyalog-hoşgörü-Abant-Gülen Harekâtı ve dÎni, (ılımlı ve alımlı İslâm), medeniyetler ittifâkı (Zapatero ve Tayyibeto ittihâdı), Mezheb algı ve çalgısını kırmalar (Balyoz ve bunun içün bilenmiş baltalar), PKK’ya öpücükler-yamışma ve ödü ve şeyi kurtarma telâşları ve bilmem neler ve nelerin!” dümenleri…

Dünyâ gene, 24 saatde bir kere dönse de, artık daha hızlı ve müzmin ve ağır bir hipertansiyon hastası; ve (Allâh’sız yaftası) boynunda olarak dönüyor!.

Okyanus Ötelerinin çok yüksek ve mehdiyyet çapındaki âlî kerâmetleri, rûhâniyyet, nûrâniyyet ve himmetleri, yeni papanın kutsama ve sıvazlamalarıyla kucak kucağa bir yakınlaşma içine girerse, belki bir ümid de bu olabilir!!!

“İbrâhimî” müstakbel Papa’nın dahî, ma’lûmât-ı teslisâne, abdesâne ve telbisânelerine!

(İntişârı: 13.02.2013)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir