Her Şeyi Berbât Edenler, Haccı Ve Kurbânı Mı Etmez?
17 Eylül 2016
İslâm “Puthânesi” Olursa İslâm “Anayasası” Da Olur!
3 Aralık 2016

İngiliz, Yahudi, ABD, AB gibi dünya şeytanlarının Pensilvanya İblisine (Haçlı Seferi) “DÜZDÜRMELERİNİ” Receb Tayyib Paşa ve Partisi hiç

2-3 YAŞINDAKİ BEBEKLERE KADAR DEVLETLEŞTİRMENİN ADI KOMÜNİSTLİK OLMAZ MI?

Mehemmed SAFFET

 

İngiliz, Yahudi, ABD, AB gibi dünya şeytanlarının Pensilvanya İblisine (Haçlı Seferi) “DÜZDÜRMELERİNİ” Receb Tayyib Paşa ve Partisi hiç beklemiyordu! T.C. ulularının “Möhderem Hocfendi” diye 52 sene önünde caket ilikledikleri Rabinoğlu Feto “hücum emrini” verdi; ve 250’ye yakın Anadolu evlâdını, “uçaklar, tanklar ve helikopterlerden” açılan ateş ve ölüm tarrakalarıyla cânîce KATLETDİLER

Lâ’net olsun…

Tabbi ki bu ŞOKLAYIB buz hâline getiren, nice politikacının (öd torbalarını infilâk etdirme derecesine getiren) bu Fettoşist hâdise, Receb Tayyib Paşa Partisindeki bazı unsurlarda “rûhî ihtilâclara” da sebeb oldu!. Bu sâikle, pek soytarıca, abesce ve sıyırmışca beyanlarda bulunan geri zekâlı adam ve madamlara da rastlanmadı değil… Bazıları da, denge (muvâzene) ve fikir cevherlerinde hasâr yaşadılar!. Bir kısmı ise, abuk sabuk beyanlarda bulunur oldu.

İşte bu abuk sabuk beyanlardan birisi de, Raceb Tayyib Paşa’nın raisü’l-vüzâra eylediği Binali nâm zâta âiddir ki okuyalım:

“%50’lerin üzerine çıkmış olan OKUL ÖNCESİ ÖĞRETİMİ MECBÛRÎ HÂLE GETİRİYORUZ. ÖĞRENCİLER 2-3 YAŞINDAN İTİBAREN EĞİTİME BAŞLIYACAK VE OKUL ORTAMINA ALIŞACAK. Bu, eğitim alanında 4+4+4’den sonra yapılacak EN BÜYÜK REFORMDUR.”

Tevbeler YÂ ERHAMERRÂHİMÎN!

Daha neler duyacağız, nelere şâhid olacağız?. Böylesine abes ve hades bir teklifi CHP 27 senelik meş’um ve menhûs (diktatoryasında) bile hatırından geçirmediği gibi; bugünün şartlarında hiç mi hiç yapamaz! Çünki bu, (akıl, îmân, amel, ahlâk, mantık, iz’an, ferâset, zekâvet ve hatta nezâket dışı) böyle bir teklîf ile dünyânın önüne çıkmak, tek kelimeyle “rezâlet ve cinâyetdir!”

Aklı barsağına kaçmamış hiçbir velî de, buna (aklî) bir mes’ele olarak bakmaz bakamaz!

Beyân edelim:

1) Yahu politika esnafı!

2-3 yaşındaki çocuk daha bevlinin ve def’-i tabiîsinin bez tutarak giderildiği; ve kısm-ı a’zamı sütten kesilmemiş “anasına muhtac” yavrucaklardır… Evet bunlar, “laik-dembokratik-cumbokrasinin felsefesine” değil; “anasının ŞEFKATİNE ve kucağına muhtac” ve “acz içinde” ve bu aczi de ancak “anası tarafından giderilebilecek” ma’sûm yavrucaklardır…

2) Böyle olunca da, onları herhangi bir devletin “haydi okula” diyerek analarından “ayırmaları” , iğrenç bir zulmü ve onların rûhiyâtına (gâvurcasıyla psikolojilerine) korkunç bir tecâvüz ve ma’nevî bir katliâmı tazammun eder…

3) 15 Temmuz katliâmının yani fetoşist haçlı seferinin arkasındaki Allahsız Bâtıl Batı bile pek çok devletinde (ki İngiliz ve ABD başda gelir), oralarda “tam 12 yıllık tahsil ve terbiye” mecbûri değil, ana-babaların mes’ûliyyet, tercîh ve irâdelerine bırakılmışdır…

4) Her ebeveyn, âilesinin en tabii ve fıtrî a’zâsı ve kopmaz bir parçası veya mütemmim bir cüz’ü olan çocuklarının,  mensûbu oldukları (âile yapısını) maddî ve ma’nevî, bütün soy husûsiyyetleri ve topyekûn âile iklimi ve varlık telâkkîleri ve dînî i’tikadları ile, kendilerinin mütemâdî bir varlığı olmasını ister, hattâ bazıları sırf bunun içün yaşar…

5) 2-3 yaşındaki bebeklere “mekteb mecburiyyeti” getiren bu şâhâne (!) ABES ve HADES, ana-babayı çocuk üzerinde birinci derecede HAKK sahibi ve vazife mükellefi yapan en tabii ve fıtrî sistemi dinamitliyemez… Aksi hâlde cihânın gözü önünde iğrenç ve telâfîsi muhâl cinâyet işlenmiş; insan hukûkunun içine de, “hukuk devletiyim” diye diye edilmiş olur!.

6) ABD gibi okyanus ötelerinden yılan gibi sürünerek İslâm Coğrafyasına süzülen; ve parmağında oynatdığı Pensilvanya İblisleri ile onbinlerce km uzaklarda (katliâm) planları yapan;  dünyânın birinci sınıf kâtilleri bile, kendi topraklarında kendi “vatandaşlarına” böyle bir zulüm tatbîkinden uzakdır; ve tam “12 senelik mekteb mecbûriyyetinden” ana-babaları muaf tutarak, onlara, kendi çocuklarına evet tam 12 sene kendi imkânları ile, kendi evlerinde tedris ve tahsil imkânı ve tercîhi vermektedir…

7) Her müşkilde, müthiş aşşağılık duygusuna kapılarak:

 “Bâtıl Haçlı Batının bilmem neresinde bu işin çâresi şöyledir, biz de öyle yapalım!”

Basitliği ve şahsiyetsizliği çukurundaki politikacılar, bu mes’elede acebâ neden “ABD gâvurunda böyle, onlar gibi yapalım” diyememektedir!?. İngiliz dünyâ FİTNE merkezi başda olmak üzere, Haçlı Bâtıl Avrupa’nın pek çok devletinde de ABD’deki serbesti aynen hükümfermâdır…

8) AKP raisü’l-vüzerâsına ve daha daha da yukarılardaki ehl-i sarây-ı hümâyununa dahî ma’lûm ve matlûb olmalıdır ki mezhebsizlikde yoğise de, Sünnî Şerîat-ı Garrâ-yı Ahmediyye’sinde “fıkıh” denilen bir “HUKUK NİZÂMI” vardır. Binâenaleyh, “ben sünnîyim” diyen ve dünyada milyarı bulan Âdemoğullarının îmân etmeleri ŞART olan bu hukuk nizâmında, ebeveyn ayrı bile yaşıyorsa, erkek çocuklar 7, kızlar 9 yaşına kadar ana nezâretinde emâneten, sonra da (velâyeti hasebiyle) babanın nezdinde  bulunmak mecbûriyyetindedir… Hiçbir devlet, milletin çoluk çocuğunu “komünist devletçiliğini” örnek alarak “mekteb mecbûriyyeti” maskesi altında devletleştiremez, köleleştiremez ve mankurtlaştıramaz…

9) Rakı fabrikaları çoğaltmakla iftihâr eden ve İzmir Kordon’daki vatandaşlarının “rahat rakı içmeleri” yani “ümmü’l-habâis” buyrulan o mâyi nesneyi kellelerine “huzûr içre dikmeleri” içün,  oraların “temizliğini” teahhüd eden AKP raisü’l-vüzerâsı Yıldırım Bey, bu “mekteb mecburiyeti” tatbikatının yüz kızartıcı olacağını kat’iyyen bilmeli; milletin de, buna aslâ müsâade etmiyeceğini hesablıyarak böyle  akıl ve îmân dışı (ütopiden) veya çölde (serap) peşine düşmekden mutlaka  vazgeçmelidir… RAKI mahabbeti ve çilingir sfra sevdâsıyla sekrâna müdâhil olmadığını ümid etmek istediğimiz (Raisü’l- vükelâ) Binali nâm zât-ı mumâileyh, ABD gâvurunda olduğu gibi 12 senelik tahsil ve terbiye işini velîlerin mes’ûliyyet, tercîh ve intihâbına bırakmalıdır… Aksi hâlde bu sakat ve sakîm yol, fevkal’ade zulüm ve bedduaya yol açan bir rezâlete bâdî olacakdır…

10) Bu çarpık projeye “4+4+4’den sonra en büyük reform” demek de son derece gülünçdür!. O 3 aded 4 dahî insan haklarına zıd ve tecâvüzdür… 2-3 yaşında olub daha en tabii ihtiyaçlarını karşılamakdan aciz çocukları devlet mekteblerinde okumaya mecbur tutan her sistem, zorbadır, faşistdir ve zâlimdir. İ’tikâdına hassas hiçbir ana ve baba, binbir sıkıntısını çekerek kendi itikadınca “hayru’l-halef” yapmak istiyeceği evlâdının “laik-dembokratik-cumbokrasi felsefesiyle” zehirlenmesini istiyemez…

11)  İstiyen varsa, o göndersin ve çocuğuna resmî felsefeyi veya ideolojiyi, AKP istikâmetinde bir kelle yapısı içün çocuğuna burgulatsın, buna kimse karışmaz!. Lakin, kim ki bunu istemiyorsa, ona:

“Çocuğunu bana teslim etmiye; ve benim, onun ruh, kalb ve beynini istediğim gibi doldurmama gık diyemezsin; onun şahsiyeti ve hüviyeti (kimliği) benim keyfime kalmışdır!”

Diyemez… Derse, bunun adı ZULÜMDÜR, FAŞİSTLİKDİR, CEBİRDİR, ZORLAMADIR, İKRAHDIR, HUKÛKUN IRZINA GEÇMEKDİR, DİKTADIR, İNSANLIĞI AŞAĞILAMAKDIR, KOMÜNİST DEVLETÇİLİĞİDİR…

(İntişârı: 29.11.2016)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir