Devr-i Dilârâ-yı cümhûriyye aynı zamanda “nutuklar” devridir de… Cehe….partisyasının başından bir “uçkur darbasiyle!” bir haftada alaşağı edilen Bay Baykal, selefleri gibi nutuklar atamadan târih oldu; ve “ulusuna” nutuk ziyâfeti çekemeden köşesine terk edildi!. Vekâletimiz olmasa da,“yüce ulusun!” bundan mahrum edilmesi Cehe…. Partisyasının 90 yıllık cibilletine pek yakışmayacağından, bu işi biz bir deneme hâlinde kaleme alacağız!
Uganda’dan Urganya’ya ve İspanya’dan Ispanakya’ya kadar bütün arz yuvarlağı bile, bu vecîz ve edebî kıymeti hâiz (nutku), büyük bir hassâsiyetle ve hatta “vatan kurtaran aslan nutku” niyetine; ve dahî bin takdîr ile ve ayakda cûş u hurûş ve alkışlarla dinlemelidir:
“-Ey, Türk Gençliği ve Cehe…. Partisyası! Birinci vazîfen, “ar, hayâ ve utanç!” müflisi iktidârdaki bedhahlara, sex kasetli skandallardan münezzeh yuttaşlık bilgisi dersleri vermekdir! Bunu başarmak, ancak 6 (.klu) partimize mahsusdur! Aslımız olan Osmanlı’nın şerîat nikâhından kurtuluş rejimi bulunan cumhuriyyetimizde ve bütün aydın ve uygar Avrupa matbuat ve medyasında köpürtüldüğü üzre ve günlerce yazılıb çizildiği ve şehâdet edildiği gibi, bu sex kasedopyasından istifâ ve istifâde etmek zorunda kalan ilk Şef ve ilk lider olmak şeref ve rekoru, Kutlu Doğum Haftası Fahrî Başvâizi ve Atamın izindeki bendeniz Deniz’e âid bulunmaktadır!.
Takdîr edersiniz ki, Ulu Önder Atatürk’ümüzün kutsal emâneti olan altı oklu ve üstü .oklu partimizin başındaki şu 73 yaşındaki kıdemli genç ve yağız Türkmen yiğidi bendeniz Deniz, öyle sıradan ve iktidarsız bir parti lideri asla olamam ve öyle de değilim!. İktidârımı, coşkun Manavgat şelâleleri gibi çağlayarak isbât etmeliydim ve pek tabii olarak da bunu, bir avuçluk global yuvarlak önünde isbât etdim! Hem de, Atamızın partisindeki topyekûn Türkan Yaylan nesli kısraklarının kıskanç bakışları ve hasret ve hayran kalışları altında! Hem de, öyle Paris, Londra, Napoli ve Barselona gibi uzak ve ecnebî diyarlarda değil, öz vatanımızda, yerli malı ve en yakın mesâî arkadaşımla ve “Kâtibeme kolalı da uçkur ne güzel yakışır!” bestelerinin o lâhûtî havası ve nefesi içinde!
Az ve (çok kısa) zamanda, çok ve böyyük kamera işleri başardık!.
Cehe…. milleti çalışkan ve zekidir!. Benim nâçiz vücûdum bir gün toprak olacakdır; ve fakat Türkiye Cumhûriyeti kamera-kaset hâtıraları, ilelebed pâyidâr kalacakdır… Atamın izindeki benim, münhâniler çizen izimden giderek nice rekorlara alnı ak ve yüzü pâk civânlar olarak imzâ atmak üzre, bendeniz Deniz’i takibden aslâ bıkıb usanmamalısınız!.
73 yıllık Denizim ve dalgalarımın kucağında kimse boğulmamışsa da, yüzme bilmeyen ve kamera ile karamela arasını henüz tefrik ihtisâsı yapmadığından bunları farkedemeyen biraz acemi bahriyeli silâh arkadaşlarım fazla su yutmak tâlihsizliğine ne yazık ki dûçâr olmuşlardır! Lâkin bütün bunlara rağmen son derece biribirine dayanan bu eşsiz eşler, bana sadâkatlerinden zerre kadar fire vermemişler; her zaman Atamın izindeki bendeniz Deniz’de sırtüstü kulaç atmaya sadâkatle müştâk bulunmuşlardır! Bu kabil mazhariyyetlere de başka parti liderlerinde açık ve seçik aslâ rastlanamaz, bu bir yiğitlik ve üstün cesâret işidir! Kasımpaşalı rakîbim bile, aslâ benim gibi cesur ve yiğit olamamakda, işini kameralara havâle edemeden ve çağdışı usûllerle kör-topal yürütmekde, “gemiciklerle” bendeniz Deniz üzerinden nice seyr ü seferlere çıkıb ancak yelkenlilerle yüzebilmektedir!
Ey, Cehe…. pırtısı Gençliği! Birinci vazifen, Atamızın izinde olan bendeniz Deniz’in izinden asla ayrılmamakdır! Olcay Hanımın çamaşırlarına baka baka çadır içinde tutduğunuz “aydınlık oruçlarınız”, Pensilvanyalı usûlü gözlerimi tüllendirmişdir! “Özel hayat seansları ve güzel hayat esanslarıyla” Dünyâ’ya sesinizi ve gücünüzü gösterib isbât etmekden aslâ çekinmemelisiniz!
Sizin bu muvaffakıyyetlerinizi kıskanan dâhilî ve hâricî bedhahlarınız olabilir; ve hatta memleketin tersâne ve yatakhane-yorganhâne ve mahremhânelerine girilmiş, iktidârsız ve hadımağası hâin iktidârlar tarafından oralara kameralar yerleştirilmiş; ve döşek-dönek mıntıkalarına röntgen tesisleri PKK mayınları gibi döşenmiş de olabilir! O bedhahlar size karşı, iktidâra mecalleri ve hormonal reculiyetleri olmadığından kıskançlık içine girebilir; ve “sex kaseti skandalı!” gibi lâf u güzâflarla o pâk alınlarınızdan karalamaya kıyâm bile edebilirler!. Aslında bütün bunlara sevinmeli; ve bunları, muâsır medeniyyet seviyesine sert adımlarla ve yeri-göğü inleterek yürüdüğünüzün bir hücceti bilmelisiniz!.
“Dağ başını duman almış, yürüyelim arkadaşlar, sesimizi gök su dinlesin, sert adımlarla her yer inlesin!” diyerek uygun adımlarla, her kamera kaydı önünden korkub çekinmeden ve yiğitçe yürüyüb geçemezsek, “komplo” diye ne kadar bastırırsak bastıralım hava alırız!. 90 senelik Cehe…. patırtısı tecrübesiyle söylerim ki, ne kadar suçlu da olsak, aynı zamanda on kere daha güçlü olmalıyız! Unutmayalım ki, vücud hikmetimiz ve birinci vazifemiz, cumhuriyyetimizi, “cumhuriyet mitinglerinde” olduğu gibi muhafaza ve müdâfaa etmek; ve “Kahrolsun Ş….t!” höykürüşleri ile ergenekondan çıkış yolunu gösteren kurtlu dedelerimizin kurtlarına, avukatlığı hakkıyla yapmakdır!. Gerçi benim avukatlığım, Ergenekonlu babalarım ve dedelerimden on üzerinden 4,9 puan alınca sınıfda çaktırıldıysam da, ben gene de bu “alçak komployu” hormonal zaaflar içindeki iktidarsız Receb Bey iktidarına havâleten sallamak zorundayım! Nasıl olsa 3. Selim zamanından başlayıb oradan Tanzimatçılara, oradan jön Türklere, ittihatçılara, onların cumhuroz devrindeki kuyrukçularına, 60, 71, 80, 97, 2007 darbeci ve heybecilerine geçerek yürüyen Ergenekon çizgimize son bir hizmetimin geçmesi, en büyük kadirşinaslığım olarak târihimizi süsleyecekdir…
Şimdi anlıyorum ki, Ergenekon avukatlığımı 4,9 puan yerine hiç değilse 7 puan alacak kadar liyâkât ve cehd ü gayretle sürdürebilseydim, Katerina yolunda “niyâzi!” olan Baltacı paşa gibi uçkurumdan vurulmazdım. Neyse ki dembokrasi devrindeyiz de kelleyi yerinde tutduk!. Dut ağacına âlet-i tenâsüliyyemden başaşağı asılıb “uçkur şeridi!” olduksa da, kellemiz bağışlandı!. Darısı, hormonlu, horultu ve sünepe Kemal’ın başına!. Ben 18 yıl kâtibemle, vekîlemle ve uçkurumla da olsa, vatanî ve cinsî hayâtımı özelim ve güzelim plânında muvaffakıyyetle yürütdüm! Yularsız, kasketli ve sünepe Kemal, 18 ay yürütebilirse, ben, (varan 2) ye, hatta (varan 3) e bile razıyım, söz!
Ey, Cehe…. Patırtısı “İzlengeç ve Diklengeç” Gençliği! Birinci vazifen, birincinin de evvelinde, her şartda sizlerle omuz omuza tam bir mutâbakatla çalışan kahraman bayâniyye arkadaşlarınızla yalınız gündüzleri değil, uzun ve kısa geceler demeden bütün leyl ü nehâr, ne kadar meşakkatli ve gözlerden ırağ mekânlarda da olsa, mesâilerinize bütün aşk u şevk ile devamda çok daha gayret göstermekdir! Aksi halde, cennet vatanımızdaki hortum, komplo, sex, kaset ve skandal sanâyiine ve sektörlerine âid bacaların, nazlı nazlı bulutlara dumanlar tüttürmesi, bu asırda rekor seviyeye vâsıl olamaz ve bir başka asra kalabilir!
Büyük Cehe…. Partizması Dembokrat, Şefokrat ve Cinsokrat Gençliği! Muhtaç olduğunuz kudret; ve evli barklı, çoluk çocuklu ve torun torbalı cinsler arasındaki mütekâbiliyyet esaslarına dayalı bilumum tenâsülî ve tekâmülî hizmetler; ve özel hayatınızın her türlü cinsiyet ve cibilliyetindeki ebedî-millî-cinsî şeflik irsiyet âmilleri; ve aslâ ve kat’â şeyhler ve dervişler memleketi olamayacak vatanımıza, papalık misyonu taşıyan aydınlanmacı ve diyalogcu sâhibü’z-zemân hoşfendilerimizden gelen Pensilvanya adresli takdîs, teslis, testis ve vaftiz suyu görmüş destek ve salya-sümük özleri; ve böbrek üstü ve prostat bezlerine varıncaya kadar bütün endokrin ve özel hayat ifrâz guddelerinden süzülen testesteron hormonları, damarlarınızdaki asîl kanda mevcuddur!”
(İntişârı: 01.01.2011)