.
“Üç şey peygamberlik ahlâkındandır: İftarı acele yapmak, sahûr yemeğini geç vaktinde yemek, namazda da sağ eli sol elin üzerine koymak.”
(Tirmizî, Câmiu’s-Sağîr)
İzâh: İftâr, gurubu müteâkib hemen yapılırsa akşam namâzı bir huzûr-ı kalb ile kılınır. Namaz içinde yemek düşüncesi bulunmaz, elverir ki iftâr yemeği bir takım külfetlerle uzayıp gitmesin, sahûr yemeği de fecrin en evveline kadar te’hîr edilirse oruç müddeti bilnisbe az olur. Oruçlu olan zât fazla acıkmaz, vücûdu da kuvvetini daha iyi muhâfaza etmiş olur. Yeter ki henüz fecir tulû’ etmeden bu sahûr nihâyet bulmuş olsun.
Sağ el ise sol ele nazaran daha kıymetlidir. Daha ziyâde işe yaramaktadır. Bunun namâzda sol üzerine konulması, edebe ta’zîme daha uygundur. Nitekim selâm da sağ el ile verilir, musâfaha da sağ el ile yapılır.
Binâenaleyh oruçlarımızı tam bir kalb huzûriyle yapabilmek ve namâzlarımızın adâbına riâyet edebilmek için bu Hadîs-i Şerîf’in işâreti vechile hareket etmeliyiz.
[500 HADİSİ ŞERİF, ÖMER NASÛHİ BİLMEN, 142. Hadîs-i Şerîf, Sh;106,107]