-4- Şiî-Câferî’liğin Îmân Esasları
21 Eylül 2017
Ehl-i Küfre Şiarlarında Teşebbühün Hurmeti İcmâ’-ı Ümmetle Sâbitdir
24 Aralık 2017

İskilipli Merhûm M. Âtıf Efendi Hazretleri:

“BİZDEN GAYRILARINA ÖZENENLER BİZİM MİLLETİMİZDEN DEĞİLDİR.”

 

“Şu halde bir müslimin şiâr ve alâmet-i küfr addolunan bir şey’i bilâzarûrettin giyinmek veya takınmak sûretiyle gayr-ı müslimlere taklîdi ve kendisini onlara benzetmesi şer’an menhi, memnû’dur. Bu husûsa icmâ-ı ümmet de in’ikâd eylemişdir. Bunda şek ve şüphe de yokdur. Zirâ Râsûl-i Zîşân (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Efendimiz buyurmuşlar ki, (Men teşebbehe bikavmin fehüve min hum= bir kavme benzemeye çalışanlar o kavimdendir.) (İmâm Ahmed ve Ebû Dâvud)

Teşebbüh: Başkalarının işlediği bir işi onlara tebean işlemek demektir. Şu halde Hadîs-i Şerifin ma’nâsı : Bir kavme benzemeğe özenenler, benzemek istenilen kader-i müşterekde onlardandır. O kader-i müşterek küfür ise küfürde, ma’siyet ise ma’siyetde, salâh-ı hâl ise salâhda, bunların şiârı ise şiârda o kavmin hükmüne tabi’ olurlar demekdir. Binâenaleyh : Bu Hadîs-i Şerîf, ehl-i küfür ve erbâb-ı fıska benzeyişden nehyi ve terhîbi muntazammın olduğu gibi ashab-ı salâha benzemekliğe teşvîk ve tergîbi de muhtevîdir. Çünki Hadîs-i Şerîfde (kavm) lâfzı münekker olduğundan hem sulâhâya, hem gayrilerine şâmildir. Nebiyy-i Muazzam (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) Efendimiz diğer bir Hadis-i Şerifde buyurmuşlardır ki (Leyse minnâ men teşebbehe biğayrinâ = Bizden gayrılarına benzemeye özenenler, bizden, bizim milletimizden değildir.) (El Câmi’üs – sağir)

Bu Hadîs-i Şerif mantûkı i’tibâriyle şiârlarında milel-i gayr-i müslimeye teşebbühden terhîbi muntazammın olduğu gibi sûret ve siretlerinde sulehâ-yı müslimîne teşebbühe terğibi de müş’irdir.

Şu halde bu Hadîs-i Şeriflerin muktezâ-yı âlîsince ehl-i İslâm, tarîk ve şiâr-ı küfr ve alâmet-i bid’at-ı kabîha erbâbına teşebbühden men’ ve nehî olunmuşdur.

Esâsen din-i İslâm’da küfr ve ma’sıyet menhî olduğu gibi şiâr-ı mâ’sıyet de menhîdir.

Ehl-i küfr ve erbâb-ı ma’sıyete tarîk ve şiârlarında teşebbühün ise ekseriyâ ya küfre veya ma’sıyete veya ikisine zerîa olduğu için Şerîat-ı Ahmediyye’de men’ olunub haram kılınmışdır.”

 

(Türkçesi Mecmuâsı /sayı 2/ sayfa 6 /Kasım 1989/ R.Âhır 1410)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir