Süleymannâmedeki Birâderân Türk Olmuş!
10 Aralık 2012
(2) Şevket Eygi İctihâdı İle, “Laik Dembo-Kratik” Devlet Bütçesi (Havuzu Veya Birikintileri), Oldu Beytülmâl-i Müslimîn!
17 Aralık 2012

Efrencî (13.Aralık.2012) târihli yazısında “Ehl-i Sünnet Avukatımız Ş.Eygi” gene yeni ictihadlar döktürdü!. Okuyalım:

ŞEVKET EYGİ İCTİHÂDI İLE, “LAİK DEMBOKRATİK” DEVLET BÜTÇESİ (HAVUZU veya birikintileri), OLDU BEYTÜLMÂL-İ MÜSLİMÎN!

(1)

Mehemmed SAFFET

 

Efrencî (13.Aralık.2012) târihli yazısında “Ehl-i Sünnet Avukatımız Ş.Eygi” gene yeni ictihadlar döktürdü!. Okuyalım:

“Konu: Aydın’da Organize Sanayi Bölgesinde bir genelev 7 yıl boyunca sanayi teşviki almış!.. Evet tam yedi yıl… Organize Sanayi Bölgesindeki işletmeler gibi genelev de elektriği ve suyu ucuza almış, Hazine teşviklerin keyfini sürmüş………”

Bunlar işin haber kısmı… Asıl ictihadlar ilerde gelecek!

Laik, mozaik, arkaik, arkeolojik, ataistik, heykelistik, kozmik ve pornomistik rejimlerle dembokratik, şefokratik, BOPistik, CONİstik, PoliTİK ve Karotik rejim, düzen ve republique devletlerde böyle haberler son derece tabiî ve hâdisât-ı âdiyeden bilinmeli değil midir?. Ne var bunda?. Böyle republique’ler zâten İslâm’ı ortadan kaldırmak hedef ve gâyesinden başka bir maksadla vücûd hikmetine de sâhib bilinemezler… Lozan, bozan ve borazan veznindeki dünyâ şeytan merkezlerinin târihlerine el ve dil atılırsa, bunu apaçık görmemek de mümkin değildir!

Muhâmi-i Ehl-i Sünnet Ş. Eygi, devâm eder:

“Genelev 7 yıl boyunca şu teşviklerden ve muafiyetlerden yararlanmış: Çevre temizlik vergisi ödememiş… Atık su bedeli ödememiş… Enerji giderinin yüzde 20’si hazineden ödenmiş… Sigorta priminin yüzde yüzü hazineden… Tevhid ve ifraz işlem harcı ödememiş.”

Yâhu “kerhâne!” bu, Allâh’ın, Rasûlü’nün, Kur’ân’ın, Şerîat’ın, Âdem Babamızdan beri kaçyüz milyar müslüman gelmiş ve daha da gelecekse, onların ve bütün meleklerin lâ’net etdiği (o hâneye), dediğimiz gibi bir düzen ve republique’in, böyle şey altından yaklaşması ve onu öz (hânesi) olarak eline ve şeyine alması, sanki, ne de yadırganacak bir husus!. Ne var ne olmuş, sanırsınız ki, 7 yaşındaki öz kızının ırzına geçen adamın haberini veriyor; bilmem nere cumbaşı şefin kirletdiği kız ve oğlan lise talebesi gençlerin listesini takdîm eyliyor da, küçük dili sol kenardan sarkmış, republique başlarına öyle, o biçim bakıyor!. Adamın derdine bakın hele, bir zamanlar “İslâm Devleti” diye yere göğe sığdıramadığı “İran İslâm Cumhûriyeti=Republique’i” diye yazıp tozduğu yerde, birkaç saatliğine bile kadınlarla erkekler halvet olub “mut’a” denen şey üzerinden satış ve yatış ve para kazanış yapmıyorlar gibi!!!

Her republique’in yoğurt yiyişi ayrı arkadaş!. Kimisi bu haltı, “mut’a” deyib yer, kimi, işte o bilmem ne (hâne) dediği yerin kaşık ve kepçeleriyle tıkınır!. Ne var ne olmuş?!. Böyle kafaya böyle tarak, böyle iffete böyle şey!.

Bir de, Eygi Bey’in sık sık yazdığı ve hayrânı olduğu ve “Medenî memeleketler” dediği AB gâvuristanındaki yerlerin yoğurt yemeleri ve haltetmeleri var!. Sanki oraların yoğurt yiyiş tarz ve haltları, T.C. kerhânelerinden çok daha temiz ve iffetli!. Oralarda, kerhânelerin haddi hesâbı yok da, üstelik, âile dedikleri şeyler büsbütün hınzırvârî, hâşâ min huzûr… Meselâ aynı hânenin bir odasında herif kancığıyla, öteki bitişik odada da, herifin karısı kendi  aygırıyla halvetde… Biribirlerinin gözü önünde kedi köpeklerle halvet olan tarafeyn de, internet haberlerinde… Sonra, ikisi de yani evli olan çift veya çıfıtlar, biraz sonra aynı yatakda karı-koca!!!. Eygi Bey’in ikide bir  “medenî!” diyerek, hayrânı olduğu, “Eton kolejinden jeton solfejine!” kadar sık sık bahsetdiği ve  “medeniyetine” kurban olası geldiği “Medenî ülkeleri!” işte böyle “medenî!”

Dünyâya, putperestlik ve ateizma başda olarak, “ümmü’l- habâis” buyrulan alkolü ve alkolizmayı, devletlere resmî yılbaşı kumarını, zinâ ve kerhâneciliğin binbir şeklini eydsden bir beter bulaştıran (bâtıl batı), Eygi’nin “medenî ülkeleri!”

Beyimize saygısızlık olacak ammâ, hadi soralım, bunlar ve niceleri, acaba hangi “ehl-i sünnet vel-cemaat” kitabında yazıyor?. Zat-ı âlîleri “kitaba dayanmayan hiçbir şeye kıymet vermezlerdi!” de hani!. Sonra ve üstelik, kitabı yazan da, evet, çok doğru, “icâzetli hoca Efendi!” olacak!. Pekiy avrupa kabuklu ve necâsetlerinin dünyayı telvis eden alçaklıklarına hangi “icâzetli” Hoca Efendi Hazretleri “bunlar medenî ülkelerin medeniyet iktizâsı ortaya koyduğu medenî işler ve halvet şekilleridir!” demiş?. Var mı böyle bir “icâzetli?” Yoksa, Eygi “iş….be-i kübrâsından sıkıyor!” demekdir!. Yoksa İsviçre T.C.’ye “medenî kânun!” denen bir bâtılı ihrâc edince veya cumhûriyetçiler oralardan böyle çöplenmelerde bulununca ve onların modası geçmiş molozlarını atom artıkları gibi memlekete taşıyınca veya idhâl edince, oralar “medenî” mi olmuş oluyor??? Şu İttihadçı Âkif, şu cumhûriyetçi, Osmanlı zamanında yazdığı şiirlerinde “hilâfetçi!” cumhûriyet zamanında aynı şiirlerindeki “hılâfet” kelimelerini “hükûmet!” yapıcı Âkif, sonra da “gelenin keyfi içün geçmişe kalkıp sövemem!” nâneleri sıkıcı Âkif, Efgânici, Abduhçu, göğsünde cehennem söndürücü, Hz. Osman’ı dışlayıcı, Abdülhamîd Cennetmekânı “iblisin rûhuna rahmet” okutacak kadar düşman gösterici, O Şanlı Sultâna “ödlek, baykuş v.s.” diye utanmadan sövüp sayıcı Arnavut Âkif bile, kabuklu (bâtıl batı) necâsetlerine “medenî” demiyor, mim’siz medenîler yani “edenîler!” demeye getirerek “tek dişi kalmış canavar!” diyor!

Bu “canavarlar!” Mim Şevketmeâb Efendimizin kaleminde “medenî ülkeler!”

Yiyene!

“Ehl-i Sünnet kalem!” Bay Eygi devamda:

“Kadın hakları konusunda sözde pek hassas olan cazgır çağdaşlar ve laikler nedense yasal seks köleliğine hiç mi hiç seslerini çıkartmazlar.”

Ses çıkartmasını beklediklerine bir bakın hele! “Cazgır çağdaşlar!” yasal “seks köleliğine SES ÇIKARACAK!”

Bu seks köleliği, İslâmiyyet’e ters mi değil mi?. Ters… Öyle ise bu cazgırlar o “seks köleliğinin” mümkini yok yanında olacakdır!.

Eşyanın tabiatı bu!.  Çünki adamların vücûd hikmeti, Allâh ve Rasûlü’ne muhâlefet… Eygi ne kadar da saf!!!. Acaba!??. Al, bir saflık vesîkası daha… Bunu da müteakıb yazımıza bırakalım!

(Mâba’di var)

(İntişârı: 14.12.2012)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir