“İşci Hakkı!” şekilce!
“Kadın Hakkı!” sefilce!..
Dem-bokrat laiklerde,
“Çağdaş Vurgun” çetece!
Bir de, “İnsan Hakları!”
Göz boyar, arz hacmince!
İşte en son boşnaklar!
Kan gölünde erirce…
İnsan değil mi bunlar?
Hani “haklar” zerrece…
Kuveytli yutulunca,
Müthişdi “hakk” düzmece!.
Ortaşark sırtlanları,
Sırpa dişsiz, pörsükce!
Bush’da, Kasım kumarı,
Kaç aydır tek düşünce!
ABD jandarması,
Bunun çün pek sessizce!
Târihân “Müslim Bosna”,
Garb gözünde fişlice!!.
İslâm kalkmış olsa da,
Haç takmayan mücrimce!
Begoviç de dem-bokrat,
Lâkin o da üveyce!.
Partisi de var, hattâ:
“Dem-bokratik Eylem”ce!
Bin taklidle tapınsan,
Haçlıya bolca, esirce,
Bilmez seni kendinden,
Onda erimedikce…
“Demputrasi” demeden,
Sıfırsın sen kıymetce!
Ondan değil isen sen,
Hayât hakkın bitikce!
Haçlıdan olmadıkca,
Her tecâvüz mebzûlce!..
Bir de petrolü yok diye,
Bosna-Hersek bîkesce!
AT, NATO, UNO, neler..
Seyreder katli körce!
“Müttefik” der kâğıtda,
Bu bir hiçdir fiilce!
Bebeklere kadar da,
Kurşunlanır, kahpece!
Hatta defin işinde,
Sürüyor kan içmece!
Toplama kamplarında,
İtlâf, kıtâl, işkence…
Ellibin ırzda cânî,
Tüyleri ürpertirce!..
Öyle bir kuduruş ki,
Irz çarmıha geçerce!
Yandı Dünyâ nâmûsu,
Irzdaki vampirlerce!
Avrupa seyrederken,
Hınzırlar ar çekerce!
Bunca ırz, kezzap yerken,
Susuldu PEK KAHPECE!
Müslüman görünenler,
Korkudan geberince!
İş yapıyor görünüb,
Onlar da seyrederce!
İşte asrın suratı,
Tükür, tâ bevlederce…
UNO, MUNO gözboyar,
Paralı askerlerce!
“Dostlar, alış-verişde
Görsün” denir, sahtece!
Dünyâ “olimpiyatda!”
Barselona keyfince…
Batı’da tek tapılan,
Hem de şehvet, eşşekce!..
“Tavşana kaç” der haçlı,
“Tazıya tut!” dedikce…
Boşnaklar kaçdıkca da,
Sırb sırtlanı vampirce!
Ve “kabûlde” Avrupa,
Kaçanları öksece!!!
Eritecek onları,
Hep kendi midesince!
Ağustos sonlarında,
İşte Rostock, misâlce!
Mülteci evlerine,
Beş gün hücûm, faşistce!
Devlet polisi sessiz,
Cânîye saatlerce!..
Kabûl et mültecîyi,
Sonra “yak” cehennemce!
Çoluk-çocuk çırpındı,
Tütsülendi günlerce!
YAKDILAR onbeş şehri,
Medenîler (!) cânîce…
Yirmiüç kasım hele,
Bayramdı kahpelerce!
Bir kadın iki kızı,
Yakdılar lânetlice!..
Masuniyet meskenden,
Kazındı Möln şehrince!
Târihî bir vahşet ki,
Hayâli felç ederce!
İşte “hukûk devleti!”
Dem-bokrasi neslince…
Buyrun: “İnsan Hakları!”
Ve, Garb’lı medenîce!!!…
Bu sebeble sırblılar,
Teşvik görür gizlice…
Mazlumdan yana gûyâ,
Haçlı dünya dış yüzce!
Sırba, “devâm” der zımnen:
Mertçe, “dur!” demedikce!
Avrupa’nın göbeği,
Yanar gündüz ve gece!
Sırb vahşeti kırmışdır:
Yüzelli bin, kâtilce!
Gerçi başka bir şey de,
Konmazdı Garb özünce!..
30.7.1992
26.8.1992 J.
——————–
Herdem “haçlı” deyince,
Keyfiyet pek düşükce!
Ya “müslim” geçinenler?
Onlar topdan ölmüşce!
Kaç düzine “devletmiş!”
Münâfıkca, mürtedce!
Putperestler elinde,
Bağî, tağî, sürüce!..
Bak Türkün târîhine,
Evvelâ putperestce!
Sonra “nizâm-ı âlem:”
On asır Hakkperestce…
Bugün garb kuyruğunda,
Şişeli zenperestce!.
“Parti, doktrin, felsefe..”
Batı, kokar pek pisce!
Dîn’e inat tek hedef,
Kavmiyyetdir câhilce!
“Kavmiyyetü’l-arabiy”,
Arabda pek echelce!
Baas’da, Osmanlı’ya
Nankörlük, bolşevikce!
“Kizb-i Vahde-hürriyye”
Bin kat, Ebû Cehilce!.
“İştirâkiyye” şirki de,
Tuğyandır senelerce!
Vehhâbî’de hele şirk,
Harameyn’de mezhebce!
O mukaddes çöl=Necid,
Hakk’a tuğyân etmişce!
Çoğu, “Sam Amca” diye,
Yüz gözetler denîce!
Bunlar mı düşünecek,
Müslimîni müşfikce!?.
Halebçe, Hama’da dün,
Kandı akan, sellerce!
Vallâhi mürtedd zulmü,
Sırblıdan bin beterce!
Seksendört sene en az,
Mürtedd kan dökdü selce…
Bosna bunun yanında,
Küçük kıtâl sâdece!
Mürtedd, yakdı bin yılı,
Ma’nâca ve maddece…
Öyle kundakladı ki,
Emsâli yok âlemce!
Aynı ırkdan bir kanser,
Çâre yok tabâbetce!
(Kan bedeli ecdâdın,)
Unutuldu nankörce…
Seven böyle dünyâyı!
La’net alsın binlerce!
“Halk” öyle körleşdi ki,
Göze mil çekilmişce!
Hasseleri sanki felç,
“Şapı yutar şekerce!”
Ve insan şeytanları,
İns katleder cânîce!
“Milletün vâhidetün,”
İşte küffâr… hadîsce…
Kahrolsun, sırplı Batı,
Mürtedd de, Lût kavmince!…
10.8.1992 J.
——————–
İç yüzüne gelince,
Garb’da herşey sahtece!
Batı demek, şeytanlık!
Hem de, en son modelce!..
En zâlimce sömürmek,
Burda “san’at”, nâzikce!..
Kapitalizm baş putdur,
Kânûn, ona maskece!
Tek hedefdir menfaat,
Sözde durmak abesce!
Ahlâkî bir meziyet,
Görülmez faziletce!
Piç içün karnavallar,
Panayırdır günlerce!
Dişiler kıskanılmaz,
Hınzıra özenmişce!
Her sene belli gece,
Dişiye tam serbestce!..
Ruhsat hınzır kocadan,
Henâzir uğrar felce!
Fıtratlar bozulmuşdur,
Yaşayan yok hılkatce!
Köpekce râm olana,
Bayılırlar sürüce!
Bunun çün birkaç ite,
Makam vardır her evce!
Yol, teslim it tersine,
Ağaçlar, siyilmişce!..
Milyarlar arzda açken,
Burda, kelb yer, keyfince!
İt çobanı yapmış Hakk,
Kokar evler, pek kelbce!.
Ikınır yolda itler,
Meşgale, it revsince!
Tahâret, nezâfet mi?
Ufûnet ki, hep leşce!
Mıntıka-i memnûa
Endişesi gülünçce!
Sapıklığın her cinsi,
Pek boldur, Lût kavmince!
Put, Fâiz, alkol, fuhuş,
Her yerde gebertirce!
Morfin, eyds, intiharlar,
Her yıl iki mislince!
Bir eksiksiz her halt var!
Garb tam, pek rezilce!
Batı batar mutlaka,
Şübhesiz, Hakk va’dince!
İşte târîh-i âlem,
Hep aynıdır netîce…
Türkî (maymun baş)larsa,
Zırvalarlar acemce!
Garb, Türkü yemledikce,
Ek olur pek cömertce!
Bu perdeler altında,
Garb vantuzu sülükce!
Ümmetsiz (kan bedeli,)
Kalmaz mı hiç beleşce?
Bin senemi satanlar,
Garb’dan bin kat lâ’netce!
Bu fâhişe kelleler,
Türk’de kanser, kaderce…
Necât içün tek silâh,
Kıyâm.. o da milletce…
Millet yok, ulus varsa,
Soykırım kuvvetlice:
Her KIYMET üzerinden
Geçmişse silindirce,
Ne kalmışdır geriye,
CEDDE uygun özlüce?..
Bin belâ devâm eder,
Rabbe ısyân sürdükce!
Ahyed HÂLİDÎ
30.7.1992
10.8.1992 J.tt