“Dünyâ hayâtı, mü’minin zındanı, kâfirin de cennetidir…”
(İmâm Ahmed İbni Hanbel, İmâm Müslîm, Tirmizî, Câmiü’s-sagîr)
İzâh: Bir mü’minin dünyâdaki hayâtını ne kadar rahat, ne kadar muhteşem olsa da âhiretteki pür saâdet hayâtına nazaran bir zindan mesâbesindedir. Bir kâfirin dünyâsı da ne kadar fecî, ne kadar dilsûz bulunursa bulunsun âhirette göreceği azap ve ıkâbe nisbetle cennet sayılacak bir haldedir. Mamâfîh bir takım ehl-i küfrün dünyâda fazla bir servet ve ni’mete nâil olmaları da, bunların şükrünü îfâ etmemiş olacakları cihetle yarın âhirette daha ziyâde muazzeb olmalarına bir sebeb teşkîl edecektir. Artık beşeriyet için en büyük, en asîl gâye, bir mes’ûd âhiret hayâtı olmalıdır, ve insanlar en ziyâde bu ebedî hayâtı te’mîn için çalışmalıdırlar.
[500 HADİSİ ŞERİF, ÖMER NASÛHİ BİLMEN, 181. Hadîs-i Şerîf, Sh;125]