Vehhâbîlik / Selefîlik / Mezhepsizlik Ve Paralel Din…
16 Ocak 2018
“Asırların Kavgası İbni Teymiye” konusunda Yıldızı parlayan Nurettin Yıldız’a
6 Şubat 2018

DEĞİŞMEZ ÖLÇÜLERİMİZ…

Ali EREN Hocaefendi

 

 

Allâhü Teâlâ bazı peygamberlerine şöyle vahyetti:

“Kim beni sevdiği halde bana kavuşursa, onu cennetime koyarım.

Kim benden korkar olduğu halde bana kavuşursa, onu cehennemimden uzaklaştırırım.

Kim günahlarından dolayı utanarak bana kavuşursa, hafaza meleklerine onun günahlarını unuttururum.”

***

Peygamberimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem bir gün ashabıyla otururken şöyle buyurdular:

“Sizin dünyanızdan bana üç şey sevdirildi:

Güzel koku,

(Sâliha) kadın,

Göz aydınlığım namaz.”

***

Ebûbekir Sıddık Radıyallâhü anh Efendimiz, “Doğru söylediniz yâ Resûlallah” dedikten sonra ilave etti:

“Bana da dünyadan üç şey sevdirildi:

Resûllüllah’ın yüzüne bakmak.

Malımı Resûlüllah’ın yolunda harcamak.

Kızımı Resûlüllah’a nikâhlamak.”

***

Hazreti Ömer Radıyallâhü anh Efendimiz, “Doğru söyledin yâ Ebâbekir” dedikten sonra ilave etti:

“Bana da dünyadan üç şey sevdirildi:

“Emri bil ma’ruf. (İnsanları iyiliğe teşvik etmek)

Nehyi anil münker. (İnsanları kötülükten uzaklaştırmak)

Eski ve yamalı elbise giymek.”

***

Hazreti Osman Radıyallâhü anh Efendimiz, “Doğru söyledin yâ Ömer” dedikten sonra ilave etti:

“Bana da dünyadan üç şey sevdirildi:

Açları doyurmak.

Elbisesizleri giyindirmek.

Kur’an okumak.”

***

Hazreti Ali Radıyallâhü anh Efendimiz, “Doğru söyledin yâ Osman” dedikten sonra ilave etti:

“Bana da dünyadan üç şey sevdirildi:

Müsafire hizmet etmek.

Yazın oruç tutmak.

Cihad, (din düşmanlarına) kılıç sallamak.”

***

O sırada Cebrâil Aleyhisselam geldi ve Peygamberimiz’e, “Yâ Resûlallah! Hazreti Allah, sizin bu konuşmalarınızı işitti. Sizin bana, “Sen dünya ehlinden (insan) olsaydın en çok neyi severdin?” diye sormanızı emrediyor dedi.

Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.) “Yâ Cebrâil! Sen dünya ehlinden olsaydın en çok neyi severdin?” diye sordu. Cebrâil Aleyhisselam şöyle dedi:

“Sapıkları (doğru yoldan çıkanları) irşad etmeye (doğru yola çekmeye) çalışırdım.

Ümitsiz gariplere arkadaş olurdum.

Geçim sıkıntısı çekenlere yardım ederdim.”

Cebrâil Aleyhisselam devamla buyurdu ki:

Allah, (c.c.) kullarının şu üç halini çok sever:

İbâdet etmek için var gücünü kullanmak.

Günahları için pişmanlık duyup ağlamak.

Fakirlikte sabretmek.”

***

İbrahim Aleyhisselam’a, “Allah (c.c.) seni neden halil/dost edindi?” diye soruldu. İbrahim Aleyhisselam, “Şu üç şeyden dolayı” buyurdu:

Allah’ın emrini başkalarının emrine tercih ettim.

Allah’ın, benim hakkımda kefil olduğu şey/rızık hakkında tereddüt edip düşünmedim.

Hiçbir sabah veya hiçbir akşam müsafirsiz yemek yemedim.”

***

Davud Aleyhisselam’ın şöyle söylediği rivâyet edilmektedir:

“Zebur’da vahyedildi ki, “Akıllı kimse ancak şu üç şeyle meşgul olmalıdır:

Âhiret için azık hazırlamak.

Dünya geçimi için mal temin etmek.

Zevk ve lezzeti helâlde aramak.”

***

Lokman Hakîm (hekim demek hakîm) Hazretleri oğluna şöyle öğüt verdi:

“Oğlum! İnsanın üç yönünden biri Allah için, biri kendisi için, biri de kurtlar içindir.

Rûhu Allah içindir.

Ameli kendisi içindir.

Cesedi kurtlar içindir.”

“Kusurunu itiraf eden kimse sonsuz övgüye lâyıktır.

Böyle bir kimse Allah indinde de makbul bir kuldur.”

***

Âlimlerin sözlerinden:

Nimete nankörlük yapmak alçaklıktır. Ahmak kimseyle arkadaşlık ise uğursuzluk getirir.”

Cismin/vücudun hareket etmesi hayatta olduğunun delili, ibâdet de Allah’ı hakkıyla bilmenin delilidir.” 

Kaynak: Cennet Yolunun İşaretleri (Münebbihat Tercümesi) isimli kitabımız.

 

(İntişârı: 11.07.2015)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir