Bir “Dinlerarası Diyalog”cunun Ağzından Noel Baba…
24 Aralık 2018
Çanakkale Ruhu İşte Bu!..
18 Mart 2019

ÇIKMAZ AYIN SON ÇARŞAMBASI MI?.. 

Ali EREN Hocaefendi

 

Bir Müslüman Ayasofya’da namaz kılmaya kalksa – zaman zaman yaşandığı gibi- kafasına cop yiyeceği belli. Gözaltı, tutuklanma ve mahkemelerde süründürülmek de cabası.

Ya şuna ne demeli:

İzmir / Çeşme / Alaçatı beldesindeki aslı kilise olan Pazaryeri Câmii tekrar kilise hâline getirildi. Caminin içinde kilise işaretleri, ikonlar, heykeller aslına uygun olarak yerine yerleştirildi.

Veeee…

Kültür Bakanı’nın izniyle 2011 yılında bir Pazar günü namazdan sonra Patrik Bartholomeos’un yönetiminde câmide, evet CÂMİDE HIRİSTİYAN ÂYİNİ YAPILDI.

Tek Ermeni’nin yaşamadığı Van’ın Akdamar adasındaki Ermeni kilisesi, devlet parasıyla onarılıp 2007’de âyine hazır hale getirildi.

Trabzon’daki Sümela Manastırı ve daha niceleri, devletin yani müslümanların parasıyla büyük masraflar yapılarak tamir edildi.

Ama bir türlü kendi sınırlarımız içindeki “Ayasofya’yı ibâdete açacağız” denil(e)miyor bile.

Milletin isteği Ayasofya’nın açılması ama Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) Başkanı Prof. Dr. M. Akif Aydın’ın söylediği şekilde değil.

  1. Akif Aydın, Zaman gazetesinden Nuriye Akman’a 03.10.2010 tarihinde verdiği bir mülakatta şöyle diyordu: “Ayasofya’yı ibâdete açalım ama iki dinin mensupları da gelsinler burada kendi ibâdetlerini yapsınlar. Hafta boyu Müslümanlar, hafta sonu da Hıristiyanlar kendi dillerince Allah’a yakarsınlar.”

Dikkat! Bunu Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi başkanı söylüyor. Hıristiyanların, “Madem ibâdete açacaksınız, bir gün de bize izin verin” gibi bir istekleri falan yok.

Hoş onlar zaten açıl(a)mayacağını biliyorlar ya.

Sayın Aydın çok iyi bilir ki, Ayasofya, Fâtih’in vakfıdır. Vakfın hükmü de şudur:

Şartu’l-vâkıfı kenassı’ş-şâri’ı: Vakfedenin (vakfı hakkında) ortaya koyduğu / istediği  şart, Allâh’ın emri gibidir…

Yani Ayasofya’da sadece Müslüman ibâdeti yapılır.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın işi yokuşa sürmesi ve olmayacak şart getirmesi de enteresan “Sultanahmet çok boş. Sultanahmet dolarsa Ayasofya’yı da gündeme alabiliriz” diyor.

1-  Sultanahmed’in, Cuma ve bayramlarda dolması kastediliyorsa, mesele yok. Doluyor. Öyleyse haydi açın.

Vakit namazlarında dolması bekleniyorsa, Ayasofya kıyamete kadar ibâdete açılmaz. Çünkü Sultanahmed Câmii vakit namazlarında Osmanlılar zamanında da dolmuyordu, kıyamete kadar da dolmaz.

Bundan sonra bir yerde câmi yapılmak istendiğinde, yakındaki câmilerin dolup dolmadığına bakıp, dolmuyorsa izin verilmeyecek mi?

Öyle değil de bu söz sadece ipe un sermek mi?

2- Ayasofya cemaatsiz kaldığı için kapanmamıştır ki, Sultanahmed’in dolup taşması beklensin ve Ayasofya’nın ibâdete açılması düşünülsün…

3- Van Akdamar adasındaki Ermeni kilisesi, Trabzon Sümela Manastırı ve devlet bütçesinden milyarlar harcanarak tamir edilip âyine açılan kiliseler,  Hıristiyanlar âyin yaptıkları yerlere sığmadığı için mi açılmıştır?

Hiç bir ermeninin yaşamadığı Akdamar adasındaki kilise 1.5 milyon dolar harcanarak tamir edilip, senede sadece bir defa ayin yapmaları için Ermenilerin kullanımına verildi.  Sümela da öyle.

Hıristiyanlara, “Diğer kiliseler çok boş. Onlar dolarsa Akdamar’ı ve Sümela’yı gündeme alabiliriz” denilmemişti.

4- Devlet parasıyla yaptırmakta olduğumuz Çamlıca Câmii, etraftaki câmiler cemaate dar geldiği için mi yapılıyor?

***

“Sultanahmet çok boş. Sultanahmet dolarsa Ayasofya’yı da gündeme alabiliriz”  deniliyor, “Açarız” denilmiyor.

“Gündeme alabiliriz” demek, “Almayabiliriz de” demektir.

“Gündeme alırız” denilse bile, “İbâdete açarız” demek hiç değil. Açılıp açılmayacağını konuşabiliriz demek…

Buna göre, 1000 sene sonra Sultanahmed Câmii vakit namazlarında dolar da cemaat namaz kılacak yer ararsa, eh o zaman Ayasofya gündeme a-lı-na-bi-lir demek.

Bu durumda şunu mu anlayalım?

Ayasofya ibâdete açılabilir.

Ne zaman?

Bir Çarşamba günü.

Hangi Çarşamba?

Balığın kavağa çıktığı Çarşamba günü. Yani çıkmaz ayın son Çarşambası…

Mı?…

Ey Davutoğlu! Yol, havaalanı, Marmaray… hepsi  hepsi dünyevî. Geçelim bir yol bunları. Uhrevî, dinî, rûhî olan Fetih sembolü Ayasofya’nın, ibâdete açılmasından ne haber?

Niçin hiç Ayasofya’dan bahsetmiyorsunuz.

Yoksa bahsetmek cısss! mı?

 

(3/6/2015) 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir