(2) İskilipli Merhûm Âtıf Hoca’nın “Tesettür-i Şer’î” Risâlesi ve İslâm’da Örtünme Emri
30 Ağustos 2014
(4) İskilipli Merhûm Âtıf Hoca’nın “Tesettür-i Şer’î” Risâlesi ve İslâm’da Örtünme Emri
17 Eylül 2014

İSKİLİPLİ MERHÛM ÂTIF HOCA’nın “Tesettür-i Şer’î” Risâlesi ve İslâm’da Örtünme Emri!

(3)

Ali EREN Hocafendi

 

Fıkıh âlimleri şöyle diyorlar:

“Kadınların yüzleri hâriç, kulakları, saçları, boyunları, gerdan ve göğüsleri, bilekten yukarı kolları, ayak topuklarından yukarı incik ve bacakları ve diğer organları tamamen avrettir/açılması dînen haramdır.

Hatta normal konuşmaları sırasında sesleri yasak değilse de, nağmeli/makamlı olursa sesleri de avrettir. ( Başkalarına duyurulması ve başkaları tarafından dinlenilmesi haramdır. )

Netice:

Bir kadının yakını olmayan erkeklere yukarıda sayılan organlarından birisini açması ve göstermesi dînen haram ve yasaktır.

Yabancı erkeklerin de, kadının bu organlarından birine şehvetli olsun şehvetsiz olsun, bakmaları haram ve yasaktır.

Yakını olmayan genç kadınların yüzleriyle ellerine dokunmak veya onlarla tokalaşmak da haramdır.

Mecbûriyet halinde kadınların el ve yüzlerine bakmak helâldir. Fakat dokunmakta bir mecbûriyet yoktur. (Onun için dokunmak câiz değildir. Tokalaşmak da dokunmak olduğu için haliyle o da câiz değildir.)

Çünkü, dokunmak şehveti harekete geçirmek bakımından bakmaktan daha tesirlidir. Daha hafif olan bir işin/bakmanın günah olmaması, ondan daha ileri olan başka bir fiilin/dokunmanın da câiz olmasını/günah olmamasını gerektirmez.

(Aksine yasak olmasını gerektirir.)

Fitne korkusu olmadığından, şehvetten kesilmiş ihtiyar kadınlar ile müsâfaha yapmakta/ ellerini tutmakta şer’an beis yoktur.

***

Hazreti Aişe radıyallahü teâlâ anhâ Vâlidemiz, âyetteki “İhtiyaç ve zarûretten dolayı görünen uzuvları müstesnâ” ifadesiyle açılmasına ruhsat verilenin, “Kadınların ancak birer gözleri olduğu” ictihadında bulunmakta ve bunu şu şekilde  izah etmektedir:

“Yabancı kadınlara bakmanın haramlığı, fitne meydana gelme korkusundandır. Halbuki,  kadınların bütün güzellikleri yüzlerindedir. Bir kadının yüzüne bakmak hususundaki fitne ve fesat ihtimali, diğer organlarına bakmaktan daha fazladır. Buna göre bütün vücudun kapatılması icap ediyorsa da, kadınların yolda yürümeleri zor olacağından, mecbûren birer gözlerini açmalarına müsaade edilmiştir. Zarûretten dolayı verilen bir izin, ancak o zarûretin olduğu yerde geçerli olup genel olarak geçerli olamaz. Dolayısıyla, açılmasına izin verilmesi ancak onunla görülebildiği için göze mahsustur, yani sadece göz açık olabilir.” 

Şu halde, Hazret-i Aişe Vâlidemize göre kadınların birer gözlerinden başka hiçbir organlarını açmalarına dînen izin yoktur.

Tesettür hususunda, İmam Şafiî Hazretleri’nin mezhebi Hazreti Âişe’nin sözüne dayanır. Çünkü Zevâcir isimli kitapta deniliyor ki:

 “Şâfiî mezhebine göre kadının yüzünün tamamı, iç ve dışıyla bileklere kadar elleri, bakmak bakımından avrettir/yasaktır, açılamaz. Dolayısıyla, yabancı erkeklere karşı ellerin kapatılması vâciptir.

Fakat eller namaz hakkında avret değildir. Namazda açılmasıyla namaz bozulmaz.”

Yüz meselesi hakkında, Şafiî’nin “Yüzün kapatılması şarttır” sözü azîmet (yerine getirilmesi şart), Hanefi’nin “Yüzün açılması câizdir” sözü ruhsat (izin) ve bir genişliktir. Dolayısıyla, Hanefi’nin sözü ile amel olunmak câiz ise de bu konuda Şafiî’nin sözü daha ihtiyatlı ve daha uygundur.

İşte bundan dolayı, Hanefî mezhebine mensup müteahhirîn âlimleri, fitneye sebep ve fuhşa öncü olması ihtimalinden dolayı, genç kadınların yüzlerini açmaları yasaklanıp peçe örtmek usulü getirilmiştir.

Şehvetten kesilmiş ihtiyar kadınlar için bu hüküm geçerli değildir.

Yukarıdan beri verilen bilgilerden başka ilave olarak şöyle diyebiliriz:

İmam Şâfîi; “Gözün birinden başka, yüzün tamamının kapatılması lâzım olduğuna” hüküm vermiştir.

Hanefiler ise, “Saç, kulak, çene altı, boyun, gerdan ve göğsün tamamının kapatılması lâzım ve vâcip olduğuna…”

“Çenenin üstünden altına varıncaya kadar, yüzün tamamının ve gözlerin kapatılmasının şart olmadığına ve bu kısımların açık olmasının câiz olduğuna…”

“Müteahhirîn Hanefî âlimleri, fitneye sebep olmak ihtimali bulunduğu için, yalnız genç kadınların ihtiyaten yüzlerini kapatmaları îcap ettiğine hükmetmişler, yüzün kapatılmasının nasıl olacağı hakkında ise” farklı görüşler vardır.

(İlk intişârı: 02.09.2014)

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir