Deve İdrarı Hadisinin İzdüşümü: Klinik mi Hadarilik mi?
1 Temmuz 2017
Sivaslı Ahmet Turan Kılıç’a Engizisyon!
10 Temmuz 2017

İmam-ı Birgivî Hazretleri’nden İkaz

 

 

Aşağıdaki bahis, İmam-ı Birgivî Hazretleri’nin (radiyallahü teala anh) Cevhere-i Behiyye-i Ahmediyye fi Şerhil-vasiyyetil-Muhammediyye (Birgivi Vasiyetnamesi Kadızade Şerhi) isimli eserinden (Ahlâk-ı hamîde bâbı, 174. sahife) Latin harflerine aktarılmıştır. Sahte şeyhler ile onların peşinden gidenlerin durumunu ve sonlarını beyan eder. İhlas Holding’in intisabsız ve icâzetsiz, kerametleri kendilerinden menkûl, banka hortumcusu sahte mürşidlerinin ahvalini tam manasıyla özetlemektedir.

Sahte Şeyhler ve Müridleri DİKKAT…

Bir kimseye Hak Teala hayır murad ettiğinde onu kendi nefsinin ayıplarına muttali (bilmeye) kılan günahlarına, geçen ömrüne teessüf ve nadim olup kalan ömrünün ilmi nafi’ ve amel-i salih kesb etmeye ced ve ihtimam ile sa’y edici olur. Ayıbın bilmek ve noksanını itiraf etmek büyük mertebedir. Buna iz’an ve irfan denir amma hayvan makulesi (hayvan denilen) kimseler kendi ayıbından ve noksanından haberi olmayup kendi nefs-i âsiye-i kâsiresi (asi ve alçak nefsini) kamiller ile bile tutar bunu uluvvi himmet zanneder. Bu cahil ve haddini ve ayıbını ve noksanını ve türlü türlü işlediği isyanı unutup bil külliye (hepden) gafil ve ahmak bir miktar hezar-ı kusuruyla (bin kusurla) ibadet etmeyi kendisini veliyyi kamil ve mürşid-i vasıl zanneder. Türlü laf ve cehalet ile cahillere vilayet ve keramet ve tekkarup mertebelerinden dava-i batıla ile suret-i hakkaniyet gösterir. Bazı uykuda gördüğü hayalat-ı fasideyi şeytanniye (şeytanın bozuk hayalleri) ile mağrur olup onu keşf ve keramet zanniyle avamlara himmet etmek davasını eder. Heyhat heyhat… Böyle cehalet ve isyan ile mürekkep olan kimselerden böyle dava-i vilayet etmek onların gayet hamakat ve nihayet dalaletlerine delildir ve onları tasdik edenler dahi HİMARDAN (EŞŞEKDEN) ZİYADE AHMAKLARDIR VE HAKKI KABUL ETMEKLE HER KİMDEN İŞİTİRSE BUNA İNSAF DENİR. KAMİLLERİN VE ZAHİDLERİN SIFATIDIR. ZIDDI İNATTIR. NEMRUT VE FİRAVN VE EBU CEHİL SIFATIDIR ve hatasını itiraf edip ar etmekle hatasından rücu edip hakkı kabul etmekle kendi nefsini ıslaha ve terbiyeye çalışırlar. EĞER HAKKI KABULDEN AĞR EDERSE ALAMET-İ KİBİRDİR. EĞER HAKKI BİLDİKTEN SONRA İNKAR EDERSE ELİYAZUİLLAH-İ TEALA (Allahü teâlâ’ya sığınırız) (Bu Yolun Büyükleri bu tabiri imansız gitmesinden korktukları kişiler için bu tabiri kullanmışlardır.) ZİYADESİYLE ALÇAK HÛYDUR. KAT’İ KAÇMAK GEREKDİR VE DAİMA TEVBE ETMEK İLE Kİ OL GÜNAHLARINA PİŞMAN OLUP ALLAH-U TEALA DAN KORKUP ŞİMDENGİRÛ (BUNDAN SONRA) ASLA GÜNAH ETMEMEYE AZM VE KAST ETMEKDİR.

Hakk-ı abd (kul hakkı) var ise helalleşip, hakkullah ise kazasını ve kefareti olan kazasını ve kefaretini etmekdir. Bir kimse namazı terk etse tevbe etmekle sâkıt olmaz. Kaza edip kılmak farzdır. Oruc ve zekat ve hac ğayriler dahi böyledir. Amma kizb ve şurb-i hamr (şarap içmek) ve livata ve zina gibiler tevbe-i sahîha ile afv olunur.

 

Kaynak: https://www.abdulhakimarvasi.com/imam-i-birgivi-hazretlerinden-ikaz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir