Selâmün Aleyküm
3 Temmuz 2017
Silindir Şapkalı Köpek
6 Temmuz 2017

DÜŞMANLARIMIZA!

Merhûm Üstâd Necib Fazıl

 

Çatlıyorsun, patlıyorsun, kuduruyorsun, tepiniyorsun! Çünkü bizim şahsiyetimiz var, senin yok!

Onun içindir ki, bize ne yapacağını, hangi lekeyi ve çamuru atacağını bilemiyorsun!

Allah, şahsiyet denilen büyük cevherin hakkını onu şahsiyetsizlik vasıtasiyle, yani senin vasıtanla, küfe, lekeye ve pisliğe boğdurarak öyle aziz kıldı ki!… Allahın, bizzat, kendi mutlak iradesiyle, mümin gönüllerdeki nuruna musallat ettiği Şeytanı düşünsene!

Şahsiyet bir kubbe midir; şahsiyetsizlik bir örümcek olur, gelir, onu körletmeye çalışır. Şahsiyet bir tarla mıdır; şahsiyetsizliğe hemen tarla faresi olmak düşer. Haydi, şahsiyet bir çam ağacı olsun! Tırtıllar, ya tırtıllar?… Yok, yok; şahsiyet, en nadir ağaçtan, en mahrem emeklerle yontulmuş kocaman bir tahttır! Şahsiyetsizlik hemen küçülür, küçülür, nokta kadar bir kurt olur ve mevsimler boyu süren kısık (heyamola)larla, en nadir ağacın en mahrem emeklerle yontulu nakışlarını yer.

Rüzgâr çizgili atların sineği, gelin endamlı teknelerin midyesi, altın ışıklı saçların kepeği ve daha nelerin neleri vardır!

Eğer şahsiyet, kalem, söz, fikir ve dâva şeklinde heykelleşecek olursa, şahsiyetsizliğin, onu battal etmek için, insan kılığında, hangi sefalet ve şenaat unsurlarına kadar bürüneceğini hayal etmek gerektir.

Fakat şahsiyetsizliğin, şahsiyetin mutlak mânası üzerinde tahribi, Şeytanın Allahı devirmeye çalışması kadar netice alabilir. Sen istediğini yap; hesap ve ceza günü bizimdir!

Çatlıyorsun, patlıyorsun, kuduruyorsun, tepiniyorsun! Çünkü bizim şahsiyetimiz var, senin yok!

Çatla, patla, kudur, tepin! Zira sen bugünü kazansan bile biz yarını mutlaka fethedeceğiz!

(19 Mart 1968)

 

[HÜCÛM VE POLEMİK/ SAYFA 98-99, EYLÜL 1992 TAB’I]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir