CIA, Üstad Necip Fazıl ve Büyük Doğu’yu da adım adım takib etmiş!
29 Kasım 2018
Çocuklarını Okula Göndermeyen Ailenin 5 Çocuğuna Devlet Zorla El Koydu
22 Nisan 2019

Süt ve Hazır Yoğurt Gerçeği

 

Türkiye’de bir bölümü evlerde geri kalanı mandıra ve yoğurt fabrikalarında, yılda ortalama 2 milyon ton yoğurt üretiliyor. Türkiye, yılda kişi başı 30 kilo ile dünyada en çok yoğurt tüketilen ülke konumundadır. Ama tükettiğimiz yoğurtlar ne kadar sağlıklı? Bu tartışmaya çok açık bir konu.

Sütün canlı halinin çok önemli bir özelliği var. Vücuda giren yabancı maddeleri tutup, bağlama ve vücutta emilmesini engelleme özelliği. Ama bunun için sütün özellikle homojenizasyon ve UHT işleminden geçirilmemesi gerekiyor. Aynı şey yoğurt için de geçerli. Çünkü sütün içindeki glutatyon dediğimiz aktif molekül, vücuda giren yabancı, kanser yapıcı maddeleri bağlıyor. Zehirlenmelerde yoğurt yedirtilmesinin mantığı da budur. Ama tabiki doğal yöntemlerle yapılmış ev yoğurdu. Hazır yoğurt değil!.

Bizdeki hastalıkların artışı süt ve yoğurdun bozulmasıyla paralel gidiyor. 15 yıl önce böyle bir sorunumuz yoktu. Ne zamanki homojenize yoğurt kavramı Türkiye’ye girdi, raf ömrü uzun diye tebliğ değişti, ki aynen 6 ay raf ömründen bahsediyor tebliğ, ondan sonra hastalıklarda abartılı bir artış olmaya başladı.

Süt basit bir ürün değil, çok değerli biyolojik ve “canlı” bir sistemdir. Bunun en açık kanıtı da muhtaç yeni doğan için “verilmiş” olmasındadır.

Gıdaların raf ömrü arttıkça bizim raf ömrümüz kısalıyor.

UHT işlemi nedir? UHT Süt zararları

UHT (Ultra High Temperature) adından da anlaşılacağı gibi çok yüksek ısı ile işlem demektir. UHT denilen işlemde çifte fiziksel işlem uygulanır. Bu işlemin anlamı şudur; süt bir yandan 140 derecede ısıtılır. Süt normalde 140 dereceye çıkamayacağı için, bir de bu işlem yüksek basınç altında yapılmalıdır. Bu işlem, sütün içerisindeki proteinlerin üç boyutlu yapısını tamamen değiştirir ve doğa dışı bir forma sokar. Doğada böyle bir şey yoktur. Bu işlem sırasında sizin vücudunuzun tanımadığı moleküller oluşur.

Bu sıcaklık (135-145 C°)canlı her şeyi yok etmekle kalmaz, homojenizasyon basıncı ve UHT ile süte “Normal Koşullar Altında asla kabul etmeyeceği” bir enerji verilir. Bu durumda süt verilen enerjiyi “korunmak” amacıyla bünyesine katar (absorbsiyon, soğurma; “entalpi” yani kullanılamayan enerji artar!). Bunu da ancak sahip olduğu proteinlerin (ve diğer unsurların) yapılarını “doğada var olmayan” şekillere değiştirerek sağlayabilir.

  • Doğada olmayan moleküllerin vücudunuza ne zararlar vereceği bilinemez, GDO lu ürünler gibi.
  • UHT yöntemi vitaminlerin neredeyse yüzde 80’nini ve B12 vitamininin ise tamamını ortadan kaldırır.
  • UHT teknolojisiyle “steril” edildiği söylenen, ambalajlı kutu sütler, kapağını açsanız bile bir ay kadar bozulmadan kalabilir!
  • Isıl işlem sütün Whey protein içeriğini (elbette sıcaklıkla orantılı olarak!) yüzde 50 düşürmektedir.

72-75 C° de 15-30 saniye ısıl işlem görmüş süte: Pastörize süt
135 – 150 C°’de 2-6 saniye ısıl işlem görmüş süte : UHT süt denilir.

  • UHT’li süt 4 ay, pastörize süt 3 gün tazeliğini korur.
  • Günlük sütte ekşime olabiliyorken UHT kutu sütte ekşime olmaz.

Sokaklarda satılan sütleri kaynatmadan kesinlikle kullanmayınız, içinde zararlı bakteri ve mikroorganizmalar olabilir. Bu nedenlerle Günlük süt (pastörize süt) tüketiniz.

Homojenize Yoğurt nedir? Homojenize Yoğurt zararları

Homojenizasyon işlemi sütün içerisinde bulunan yağ parçacıklarını, raf ömrü süresince ambalaj üzerinde birikmemesi ve bu sayede tüketicilere standart tat ve yapıda ürünler sunabilmek amacıyla uygulanır.

Homojenizasyonun sağlanması için süt basınç altında (5-20 bar) enjektörlerden geçiriliyor, bu sırada sütün içerisindeki yağ zerrecikleri küçük parçalara kırılıyor, daha fazla suyun yağ zerrecikleri içerisine kapatılması sağlanıyor,

Yoğurt içinde barındırdığı laktik asit ve laktik asit bakterilerinden dolayı oldukça dayanıklı bir besindir. Laktik asit bakterileri bulundukları ortamda kendilerinden başka mikroorganizmaların yaşamasına ve gelişmesine izin vermezler. Evde yapılan yoğurtta laktik asit bakterileri ölmez, dolaba konulduktan sonra dahi yavaş da olsa üremeye, laktozu parçalayıp laktik asit üretmeye devam ettikleri için asitlik artar ve ekşi bir tat oluşur.

Homojenize edilmiş sütlerde kaymak oluşması beklenmez, peki o halde “kaymaklı” yoğurtların üzerindeki nedir? Bizim bildiğimiz kaymaklanma “gradyan” oluşturacak biçimde gerçekleşir, yani kaymağın altında gözenekli bir ara geçiş tabakası bulunur. Oysa “bazı yoğurtlarda” kaymak, yüzeyden kabuk gibi sıyrılıyor. Margarinden kaymak yapılarak yoğurdun üzerine ayrıca enjekte ediliyor.

Homojenize Yoğurt (Hazır Yoğurt) Zararları

  • Hazır yoğurtlara kıvam arttırması ve su tutması için jelâtin eklenir. Jelâtin çoğunlukla domuz derisinden elde edilir ve çok ucuzdur.Gaziantep Tarım İl Müdürlüğünün piyasada satılan yoğurtlarda jelatin katılıp katılmadığına dair yaptırdığı testlerde 10 markanın 8’inde jelatin kullanıldığı tesbit edilmiştir.
  • Hazır yoğurtlara, kıvam artırıcı olarak genetiği oynanmış nişasta eklenir.
  • Bazı firmalar hazır yoğurdun maliyetini azaltmak için sütün içindeki yağı alarak yerine margarin ekliyorlar.
  • Yoğurda, şeker veya kanserojen olduğu bilinen Aspartam, Sakkarin gibi tatlandırıcılar ilave ediliyor.

Hazır yoğurt üreticileri, bakanlığa baskı yaptı. Gıda Kodeksi Komisyonu da karar verdi. Karar, 16 Şubat 2009’da Resmi Gazete’de yayımlandı. Yoğurda yüzde 12 katı madde konulması şartı kaldırıldı!. Ayrıca süt proteini miktarı da yüzde 4’den yüzde 3’e indirildi.

Sadece ekşiyen, kesilen ve kaymak bağlayan süt ve yoğurtları tüketiniz (tabi bulursanız). En iyisi evde kendiniz yoğurt yapınız.

Kaynaklar:

http://haber.gazetevatan.com/zehirli-sebze-meyvenin-ilaci-evde-yapacaginiz-yogurt/440582/4/yazarlar

http://www.agaclar.net/forum/doga-cevre-ekoloji-gida-hukuk-ve-politikalari/19911.htm

Kaynak: http://www.dogalvadi.com/saglik/uht-sut-homojenize-hazir-yogurt.html

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir