Cübbeli-Adil Öksüz Görüşmesinde Flaş Gelişme!
16 Haziran 2017
Cübbeli ziyaretinin kayıtları sır oldu
17 Haziran 2017

ABD'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın korumaları hakkında çıkardığı "tutuklama kararı" bir savaş ilânıdır! Orda dayak yiyen üç beş PKK'lı için böyle bir karar?

ABD’NİN BU KARARI BİR “SAVAŞ İLÂNI”DIR!

 

ABD’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın korumaları hakkında çıkardığı “tutuklama kararı” bir savaş ilânıdır! Orda dayak yiyen üç beş PKK’lı için böyle bir karar?

 

Nabız Özel-Haber Yorum

 

Dün ABD Polisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın korumaları hakkında “yakalama kararı” çıkarttı ve bunların fotoğraflarını “Wanted” afişiyle birlikte yayınladı.

Washington D.C polisi ile birlikte basın açıklamasına, Washington Belediye Bakanı Muriel Bowser’de katılarak inanılmaz derecede küstah açıklamalarda bulundu!

Bowser; “Büyükelçilik önündeki göstericilere yapılan saldırının Amerikan değerlerine aykırı olduğunu” söylemiş…

“Korumaların barışçıl protestoculara ‘saldırdığını’ belirtmiş..

Arbede sırasında güvenlik güçlerinin olayın üzerine gittiğini” hatırlatmış…

“ABD’ye gelen herkesin Amerikan kanunlarına uymaları gerektiğini belirten Bowser, teknolojinin yardımıyla da soruşturmanın devam ettiğini ve adaletin yerini bulacağına inandığını” söylemiş…

Polis şefinin açıklaması daha da küstah;

“Belediye Başkanı Bowser’dan sonra söz alan polis şefi ise olaya karışan korumaların isimlerini tek tek basına okudu. Polis şefi, söz konusu korumaların ABD’ye girişlerinde tutuklanacaklarını belirterek, “Bu kişilerden gelip teslim olmalarını bekliyoruz. Eğer herhangi bir yanlış yapmadığınızı düşünüyorsanız o zaman gelin adaletin önüne çıkın.” Demiş..

Bu bugüne kadar görülmedik ve duyulmadık bir şey…

Amerikan yasalarında;

Belediye Başkanı ile Polis şefi” birlikte çıkıp böyle “meydan okuma” şeklinde, başka bir ülkenin devlet başkanının “korumaları” hakkında konuşabiliyorlar mı?.

Yani, bu Belediye Başkanı ile Polis Şefi’nin “birlikte basın açıklaması” yapmaları, olağan bir olay mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Böyle birşey olabilir mi?”

Cumhurbaşkanı, dün akşam Külliye’de yaptığı konuşmada;

“PKK terör örgütü, FETÖ’cüler hep birlikte birleştiler, 40-50 metre mesafede şahsıma karşı gösteri yapıyorlar. Amerikan polisi dokunmuyor. Hiçbir şey yapmadıkları gibi onlara karşı müdahalede bulunan bizim soydaşlarımızdan, vatandaşlarımızdan iki tanesini içeriye almışlar. Böyle şey olabilir mi? Diğer taraftan da benim korumalarımdan 12 tanesi için tutuklama kararı çıkartmışlar. Bu nasıl bir yasadır, bu nasıl bir hukuktur. Bu korumalar beni korumayacaksa niçin ben bunları yanımda Amerika’ya götürüyorum” açıklamasında bulundu..

Olayı nasıl değerlendirmeliyiz?..

Belli ki bu “geçiştirilecek” bir olay değil…

Soğuk savaş tarzı” adiliklere de pek benzemiyor!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın korumalarının, birer haydut gibi “fotoğraflarının” basına dağıtılması Amerikan küstahlığının ‘tipik’ bir göstergesi!

Ayrıca bütün olay, kameralar önünde cereyan ettiği için de;

Acaba şöyle mi oldu…

Yok böyle mi oldu…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın korumaları, bu Belediye Başkanı ve Polis şefinin dediği gibi; “barışçıl protestoculara” güzel bir sopa mı çekti?

Filân diye düşünmeye, konuşmaya, sormaya, tartışmaya gerek yok!

Amerika, oradaki beş on tane PKK’lı için böyle “hukuk, adalet” filan diye, “Stratejik ortak Türkiye”nin-Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın korumaları için “tutuklama kararı” çıkaracak?.

Bu mümkün değil! Yani ABD’nin, üç beş PKK’lı için bunu yapacağını düşünmek?.

Burada başka bir hesap var! -CHP’nin provakatif yürüyüşü ile bir ilgisi olabilir mi?-

Peki bu olay ile “eş zamanlı” olarak, Türkiye’de “muhalefetin” adalet maskesi ardına gizlenerek başlattığı yürüyüş arasında bir alâka var mı?..

Bize bu soruyu sorduran;

İki olayın da, “hukuk-adalet” gibi, gerçekle alâkası olmayan argümanlar etrafında yürütülmeye başlanmış olması…

Amerika, Türkiye’ye karşı yaptığı bu küstahlığı polis şefinin ağzından; “Gelin adaletin önüne çıkın!” diye inanılmaz bir bayağılık sergiliyor. Türkiye’de aynı anda, “casusluktan” hüküm giymiş bir Milletvekili için, “adalet” maskesi altında bir “yürüyüş” başlatılıyor?..

Alâkasız bir “kesişme” mi?..

Ortak bir “hareket mi?“..

Bu bir ‘savaş ilânı’dır!..

Bu karar “hukukla-adalet“le açıklanamaz…

Bu karar, “diplomasi” ile açıklanamaz…

Bu karar “stratejik ortaklık“la açıklananmaz!

Bu karar ülkeler arasında var olan “anlaşma, ilişki, nezâket”le açıklanamaz!

Bu bir “savaş ilânı”dır!..

Amerika ile Türkiye arasında, 17 Aralık’la başlayan ve 15 Temmuz saldırı ve işgal girişimi ile zirveye varan ‘örtülü savaş’, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın korumaları hakkında verilen kararla yeni bir safhaya taşınmıştır!

Kabul edelim; bu bir ‘savaş ilânı’dır…

Artık, devlet ve millet olarak şu gerçeği kabul etmemiz lâzım;

İstesek de istemesek de, eninde sonunda ABD ile savaşacağız!

Biz, ‘savaşı isteyen’ taraf değiliz…

Bu aşikâr…

Türkiye’ye karşı ‘savaş başlatan’ taraf ABD

Soğuk savaş’ yöntemleri ile denediği bütün girişimler başarısız olunca ABD Türkiye’ye karşı daha da küstahlaştı!

Bu karar, ne hukukî, ne diplomatik, ne adalet, ne “amerikan değerleri” denilen argümanlarla açıklanamaz!

Türkiye’nin gözünün içine baka baka PKK/YPG’yi silahlandıran ABD, bu son küstahlığı ile artık her yolu deneyeceğini bir kere daha göstermiştir!

Bu ihaneti görüp, ona göre davranmalı ve hazırlıklı olmalıyız!

Hem de herşeye!

(16.06.2017)

Kaynak: http://m.nabizhaber.com/abdnin-bu-karari-bir-savas-ilanidir-15572h.htm

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir