Abd Ve İngiltere’nin Hain Planı Deşifre Oldu!
29 Mayıs 2017
AKP oylarıyla: Darbenin ‘siyasi ayağı’ için komisyon önergesi reddedildi
31 Mayıs 2017

15 TEMMUZ’A, ACABA, HANGİ ZİRVEDE YEŞİL IŞIK YAKILDI?

 

Türk tarihinin “gizli darbecisi” Brzezinski… Türkiye açısından önemi, 12 Eylül darbesinin arkasındaki gizli isim olmasıdır.

 

Türk Tarihinin “Gizli Darbecisi” Brzezinski…

Tehlikeli bir adamdı. Sovyet işgaline karşı Afganistan zeminli vekalet savaşını başlatıp bugün DEAŞ’a kadar varan ne idüğü belirsiz “silahlı radikal dini hareketin” örgütleyicisi oldu, İran’ın, Humeyni Devrimi ile yapılanmasının da önünü açan isimdi. Son güne kadar, temelinde imzasının olduğu El-Kaide ve İran rejiminin yaptıkları konusunda da pişmanlık duymadı.

Türkiye açısından önemi, 12 Eylül darbesinin arkasındaki gizli isim olmasıdır.Yakın çalışma arkadaşı Paul Henze üzerinden etkileri bugüne kadar uzanan bir dizi vesayet müdahalesinin mimarıydı. Zbigniew Brzezinski 89 yaşında öldü. Şimdi sözü, Star’da 8 Nisan 2012’de yayınlanmış “12 Eylül duruşması: Brzezinski tanık çağrılmalı” başlıklı yazının o satırlarına bırakmakta yarar var.

Türkiye’nin kaderi: Guadeloupe Zirvesi…

(…)Dönüp arşivlerime baktım. Henze ile ilk söyleşimi 18 Ekim 1983 tarihli Tercüman Gazetesi’nde yayınlamışım. Devamında, Türkiye ile en az Kafkasya ve Etyopya kadar ilgili bu “ilginç kaynakla” bir kaç kez daha söyleşiler yayınladım. Sonuncusu 1988’de Güneş gazetesinde yer aldı. İlk söyleşide Papa’ya suikast olayını değerlendirmiştik, sonuncusu Afganistan’da o sırada sürmekte olan Sovyet işgali ve yükselen Müslüman Mücahid direnişinin zamanla Orta Asya’ya etki yapıp yapmayacağına dönüktü.

Söyleşiden sonra ki sohbet ise bugünün Türkiyesini yakından ilgilendiriyor.

Karar 1979’da alındı

Kendisine, 12 Eylül Darbesi ile ilgili dönemin ABD Başkanı Carter’ın Ulusal Güvenlik Başdanışmanı Zbigniew Brzenski’yle bu işin doğrudan içinde olduğuna ilişkin iddiaları hatırlatınca şöyle konuştu:

“İstersen, detaylardanuzaklaşıp, esasa girelim. Türkiye’nin geleceğiyle ilgili kararlar, 1979’da Guadeloupe’da yapılan dörtlü batı zirvesinde alındı. Başkan Carter, İngiltere Başbakanı James Callaghan, Almanya Başbakanı HelmutSchmidt ve Fransa Cumhurbaşkanı Valery Giscard d’Estaing ile bir araya geldi. Ana konu Amerika ile Sovyetler arasında süren yumuşama ve nükleer silahsızlanmaydı ama iki önemli konuda karar alındı. Birinci İran, diğeri de Türkiye’nin geleceğiydi…”

İran’daki devrime yeşil ışık

“Brzezinski, Avrupa’da esen havaya sonuna kadar direndi ve ABD’nin ne yapıp edip İran’daki Humeyni Devrimi’ni durdurması gerektiğini savundu. Carter bu konuda ne yapacağını bilemiyordu. Avrupalılar ve Amerikan Dışişleri Bakanlığı, İran halkının Şah’ı istemediğini, Amerika’nın direnmesi halinde ülkede iç savaş çıkacağını, İran’ın parçalanması halinde de bir bölümünün Sovyet denetimine gireceğini savunuyorlardı. Sonunda, Humeyni o sırada Fransa’da yaşadığı için d’Estaing’e İran’daki muhtemel komünist ayaklanmayı bastırması koşuluyla İran Devrimi’ne yeşil ışık yakması söylendi. Zirveden bir ay sonra da Şah İran’dan kaçtı. Zirve liderleri, İran’ın Sovyet denetimine girmesi riskine karşı Humeyni’yi tercih etti.”

Türkiye için ‘özel’ plan

“Zirvede Türkiye de bütün yönleriyle ele alındı. Ülke ekonomisi çökmüştü. İç savaş benzeri bir durum yaşanıyordu. İran Devrimi’nin kaçınılmaz görüldüğü bir ortamda Türkiye’nin stratejik NATO müttefiki olarak ayaklarını yere sağlam basması gerekiyordu. Bu çerçevede iki kişiye görev verildi. Almanya eski Maliye Bakanı Hans Hermann Matthöfer Türk ekonomisinin IMF desteğiyle düzelmesi için özel bir program hazırlayacaktı. Zbigniew Brzezinski de Türk iç siyasetinin istikrara kavuşturulması için görevlendirildi. Ben Brzezinski’nin yardımcısı olarak görev yapıyordum, konu benim masama geldi. Matthöfer’in programı, Demirel hükümeti tarafından 24 Ocak 1980’de açıklandı, işin başına Özal getirildi. Fakat iç siyasette istikrar sağlanamayınca programın uygulanması da giderek imkansız hale geliyordu. Demirel ve Ecevit istikrar için gerekli adımları atamayıp çatışmalar artınca ordu darbeyi yaptı. Bu gelişmeyi bekliyorduk.”

15 Temmuz zirvesi hangisi?..

12 Eylül sabahında Beyazsaray’a açılan telefonda söyleyenen “Bizim çocuklar başardı” cümlesinin arkasındaki gerçek budur.

15 Temmuz sonrasında ABD-AB hattında yaşanılan “darbeci korumaya” dönük çabalara şaşırmıyorum, merakım tek noktada odaklanıyor: 15 Temmuz’a, acaba, hangi zirvede yeşil ışık yakıldı?

Obama, Merkel, Hollande, Cameronve Renzi’nin bir araya geldiği Hannover’deki 25 Nisan 2016 tarihli G-5 Zirvesi’nde mi, yoksa, Varşova’da 9 Temmuz 2016’da olanda mı, bilemem.

Ardan Zentürk-Star

(29.05.2017)

Kaynak: http://m.nabizhaber.com/15-temmuza-acaba-hangi-zirvede-yesil-isik-yakildi-15340h.htm

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir